Doğa Asi Çevik

M erhabalar sevgili transkad.in okuyucuları :) Bu dönem blogumda yeni projelerimle, yepyeni içeriklerimle adımdan sıkça söz ettireceğim. Bu da onlardan biri. Bir röportaj serisi, TRANS RÖPORTAJLAR! Görüyorum ki trans kadınlarla bugüne yapılan röportajlar hep(büyük çoğunlukla) cinsiyet kimlikleri, cinsiyet geçişleri, kimliklerini-kadınlıklarını nasıl yaşadıklarıyla ilgili. Fakat biz de insanız ve cinsiyet kimliğimiz sadece bir detay. Bu proje çerçevesinde röportaj yapacağım herkes “trans kadın” olacak. Fakat bir fark var, onu da röportajımı okuduğunuzda göreceksiniz.

İlk Konuğumuz Doğa Asi Çevik'e merhaba deyin!

*Merhabalar Doğa, ilk konuğum olduğun için sana sonsuz teşekkürler sunarım. İlk röportajıma çok klasik bir sorudan başlamak istiyorum. Nasılsın?

İyiyim, çok iyi. : ) Teşekkürler.

*Ben biliyorum, fakat şu anda ne işle meşgulsün? T-Der nasıl gidiyor?

2013 yılının Temmuz ayında Ankara’da faaliyete başlayan ve benim de kurucularından olduğum Trans Danışma Merkezi Derneği’nde çalışıyorum.  Biz spesifik olarak “Cinsiyet Geçiş Süreci” ni çalışıyoruz. Özetle amacımız bu sürecin trans bireyler için daha sağlıklı, sorunsuz olması ve Cinsiyet geçiş sürecini düzenleyen TMK Madde 40’ın iyileştirilmesidir. 

*Hayatında trans-aktivizmin yeri nedir? Başka aktivizm konularıyla da uğraşıyor musun?

Trans varoluşum başlı başına beni bu alanda çalışmaya iten nedenlerden biri.

 Bununla birlikte Nefret Suçları perspektifinde ilerleyen Trans aktivizminin başka sorunlarla da ilgilenmesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bu elzem bir durumdu.  Transların okul hayatı, barınma sorunları, cinsiyet geçiş sürecinde yaşadıkları sorunlar,  aile ilişkileri, sosyal hayatta karşılaştıkları güçlükler, Psikolojik sağlıklarının korunması ve çalışma hayatı gibi konularında gündeme alınması gerektiğini düşünüyorum. Şu anda cinsiyet geçiş süreci üzerine danışmanlık veriyor oluşum da bunun sonucu aslında.

“T” hakları dışında “LGBTİ” hakları ve “Kadın” haklarıyla da ilgilenmeye çalışıyorum.

*Peki, diyelim ki ortalama bir gün. Ve Doğa uyandı. Nasıl uyanır? Hangi duygular ona eşlik eder?

Uyandığım her gün yeni bir milat benim için. O her yeni gün de küçücük de olsa bir şeyleri değiştirebileceğime olan inancım beni motive ediyor. Sonrası zaten maraton. : ) 

*O uyandığı “ortalama gün” nasıl geçer? Doğa neler yapar?

Haftanın beş günü dernekteyim. Danışanlardan gelen mailleri cevaplıyorum. Telefonla gelen sorular ve yüz yüze danışmanlık için de bir mesai ayırıyorum. Haftalık toplantılarımız da dernek  çalışanları olarak  birbirimizi bilgilendiriyoruz.  Her hafta Salı günü Trans Sohbetler etkinliğimiz var, onu koordine ediyorum.  Hemen hemen her ay şehir dışı etkinliklerimiz oluyor.  Gittiğimiz şehirlerde cinsiyet geçiş sürecini anlatıyoruz.  Soru-cevap bölümünde katılımcıların merak ettikleri soruları yanıtlamaya çalışıyoruz.  Ve bir de TMK Madde 40’ın iyileştirilmesi için hukukçularla yuvarlak masa toplantıları yapıyoruz. Bu şekilde bir döngüde devam ediyor çalışmalarım. Bir de üzerine çalıştığım bir iki kitap projem var. Umarım en kısa zamanda onları da tamamlamış olurum.

*Hayatla barışık mıdır?

Hayatla ve insanlarla barışığım. Önce iyi tarafından bakmaya çalışırım hayata.

*Hayat demişken, peki ya aşk? Kimler geldi, geçti hayatından? Kimlere tutuldun da bakmadı, kimler koştu peşinden? (Çok özel olursa oralara girmeyebilirim tabi…)

Herkes gibi benim de sevdiklerim ve sevenlerim oldu evet.  Karşılık alamadığım ve vermediklerim de tabi. : )

*En çok unutamadığın üç anından bahset bizlere. Hatta hayatında kilometre taşlarından olan, dönüm noktaları yaşatan ya da “kader” denilen şeyi tamamen değiştiren…

Aslında kaç tane bilmiyorum ama birkaç tanesini yazmaya çalışayım.

1-) Öncelikle TSK’da çalışırken, cinsiyet geçiş süreci yaşayacağımı söyleyerek ayrılmam( daha doğrusu bunu söyleyince atıldım. : )  )  benim için bir dönüm noktası. Eğer çalışmaya devam etseydim ve bunu hiç açıklamasaydım muhtemelen mutsuz olarak uzun yıllarım geçecekti.

2-) Bir diğeri cinsiyet geçiş sürecimde iki tane itici güç oldu; biri, Hacettepe’de bir trans erkek arkadaşın yanında iken beni cesaretlendirmeleri yani güçlendirmeleri sonucu Psikiyatri’den gün almam ve sürece öylece başlamam, bir diğeri de ilk kez kadın kıyafetleri giyerek sokağa çıkacağımda yaşadığım kaygı, korku. Bu dönemde de yanımda yine trans erkek arkadaşlarım vardı. Sanırım dönüm noktalarımın büyük bölümünde hep Trans erkek arkadaşlarımın payı var. : )

3-) Bir diğeri de Trans Danışma Merkezi Derneği’ni kurmuş olmamız. Hep hayalini kurduğum durumun içindeyim şimdi. Ben zor şartlarda ve bilgiye çok az erişebilmiş olarak geçirdiğim bu süreci başkaları rahat geçirsin istedim hep.  Ve şimdi tam olarak bunu yapıyorum.

*Hayatın boyunca affedemeyeceğin, en nefret ettiğin ya da edeceğin şey(bunu da biliyorum -bence- ama okuyucularımız için…)

Genel olarak söyleyeyim, sadece Trans varoluşum nedeniyle yaşadıklarım aslında.

 TSK’dan atılma sürecim, cinsiyet geçiş sürecimde arkadaş sandıklarımın benden uzaklaşması ve sokakta benimle görünme sancısı yaşayan insanlar. Bunları hazmedemiyorum. (Sanırım TSK ile ilgili haklarımı almaya yakınım şimdilerde. Ama bana yaşattıklarını hiç unutamam.)

*Aile senin için nedir? (İster kısaca, isterse up uzun)

Aileyi önemsiyorum.  Kendim için söylemem gerekirse aile ile ilişkilerim iyi olmasaydı ben bu kadar sağlıklı kalamayabilirdim.  Ama bu tabi ki aile kurumun tamamen iyi olduğunu göstermez. İktidarın yaşandığı ilk yer, ilk bağımlı olma hali ve dayatılan durumlar doğru bulmadığım şeyler.  Daha çok sanırım manevi tatmin ve en kötü anında yanında olabilen az insanlardan olmaları etkileyici.

*Seninle tanışmak aklımdaydı hep. Bir T-DER etkinliğinde bu nasip oldu, ilk izlenimin neydi benimle ilgili?

Çok enerjik, güleryüzlü, hayatı sorgulayan birisin. Ve başarılı olduğunu gözlemliyorum.  ; )

*Ölmeden önce yapman gereken 100 şey olduğuna inanıyor musun?

Rakamsal olarak belki 100 şey çok elzem olmayabilir benim için ama ölmeden yapmak istediğim bir çok şey var tabi. Ve bu belki de kişiden kişiye değişir diye düşünüyorum.

*Bu hayattaki büyük amacın nedir? Hah, bunu da yaptım artık gözüm açık gitmez dediğin?

Trans olarak varolabilmem, istediğim şartları kendim belirleyerek  ayakta durabilmem aslında büyük bir şey.  Bir ANKA kuşu misali yeniden yeniden doğabildim.  Bu yüzden mutluyum. ; )

Ve Trans geçiş süreci benim için , bir çoğumuz için olduğu gibi devrim, büyük bir devrim. 

*İlk röportajım, illa ki sormayı unuttuğum şeyler vardır. Eklemek istediğin şeyler var mı? Çekinme kız söyle, bir nevi bizbize de sayılırız(transfobikler bu siteye girmeye korkar).

Böyle bir çalışma yaptığın için teşekkürler. Bu çalışma Trans varoluş için çok güzel bir katkı. Çalışmalarının ve başarılarının devamını diliyorum canım. ; )

      Canım benim çok teşekkür ediyorum sana vaktinden bir kuple ayırdığın için bana. Hayatlarımızda bundan sonra hep güzellikler, güzel insanlar görelim İNŞALLAH

(İnşallah canım.)