Kendimi Hürrem Gibi Hissediyorum

Hürrem gibi hissedişlerim

      Dünya Kanuni Sultan Süleyman'ın kölesi, cariyesi ve nikahlı zevcesi olarak tanıdı Hürrem'i. Aslında Hürrem öyle birinin bi'şeysi olacak bir karakter değil. O ki, yetkisi olmadığı halde, Dünya siyasetinde söz sahibi olmuş, engellenememiş bir kadın! Kendisi aynı zamanda gurur kaynağımdır. Hiç yoktan, ailesi parçalanmış, bir yılda bin yaş almış, köle pazarına düşmüş Alexandra'dan Hürrem'i yarattı. Aklını kullandı, kuralları ve kaideleri olduğu gibi öğrendi, uyguladı mı? Onu izleyenler bilir. Fakat oyunu kuralına göre oynamış, kimine göre sinsi, kimine göreyse bir muhteşem kadın! O, benim kalbimin bir parçası, o benim aslında. Hürrem.. (Sultanıııım)




      İlk bölümlerden hatırlarsınız, saraya gelirler(gelişinde bile yaşadıkları şeyler, ailesinden koparılmanın acısıyla birlikte bir intikam yeminine dönüşür). Hürrem, kaideleri bozarak ta olsa Süleyman'ın aklını çelmeyi başarmıştır. Kim hatırlamaz ki o "Sultan Sülüman" diye haykırışlarını. Ha bir de Mahidevran vardı, Süleyman'ın Gülbahar'ı. Ve Kanuni'mizin annesi Valide Sultan. Hani acılar içinde kıvranan kızdan ne istediniz bilmiyorum ama ona kazandırdığınız o hırs ile Dünya'a imkansız zannedilebilen bir ihtimali gerçekleştirdi. Dünya'yı solladı geçti, dipten zirveye çıkmayı bildi. Ayrıca hayatının aşkı olan Süleyman'ıyla da mutlu olduğunu tahmin ettiğim bir hayat sürdü. İbrahim Paşa'ya rağmen ve kendisi kadar güçlü olan biriyle yaptığı çekişmeleri ağzımın suyu aka aka izlesem de en sonunda yaptığı hamle ile paşa'yı öldürtmesi bana "vay be" dedirtti.

Ahh, aşk dediğin..

      O kadına bayılmamın dışında kendimi şu yüzden özdeşleştiriyorum. (Durun bi dinleyin abicim yeaa.) Saraya ilk geldiğinde bir amacı var bu Hürrem'in, intikam almak güç kazanmak. Benim amacım ise cinsiyetimi düzeltmek, kadın olarak topluma karışmak ve devletin transfobisine karşı gerekli intikamları almak. Bu kadın geliyor, ortamı çözüyor. Ben de aynen, heteroseksüel ve biyolojik cinsiyetinden memnun, bir o kadar da riyakar dünyalarının kurallarını çözmüş bir biçimde, asıl amacımı gizleyerek aralarına karıştım, bir ajan gibi. İhtiyacım olacak minimum güç adına. Gerekli kişilere gerekli şekilde yaklaştım, işim gereğince bir güzel faydalandım. E kaz gelecek yerden tavuk esirgemedim. Sonrası mı? Ahahah umrumda mı sanıyorsunuz? Kimsenin umrunda olmadığımı farkettiğim an hayat benim için daha yüzeysel oldu, bir o kadar da kolay. Dostlar ve düşmanlar edindi, ben de öyle yaptım. İkisinin de olduğu bir hayat. Biri eksik olursa rahat edemiyorum çünkü. O şehzadeler doğurdu, bir de sultan doğurdu, geleceğini garanti altına aldı o devir için. Fakat bende o yok mesela. Hani rahmim yok ya, neyimle doğuracam? Bari doktorun eli iyi çıkar da ameliyatı doğru düzgün yapar da o zaman bir vajinaya sahip olabilirim(hiç yoktan iyidir). Hürrem gerçekten ne zaman ne yapması gerektiğini bildiğinden(ki ben de bazen bilmeden de olsa hep yerinde yaptığım davranışlarla) insanların gözünde iyi bir mertebeye geldim(diye düşünüyorum). Aynı zamanda kurnazlık denemeyecek kadar zekice planları ile kendini korumayı her zaman başarmıştır Hürrem. Ben de böyle yapmak zorundaydım. Hayatımda farklı rollerde hep Sülüman'lar oldu ve ben de Hürrem'liğimi bildim, bilmek zorundaydım bu gerçeği her zaman! Hürrem dostunu düşmanını her zaman bildi. Kimi ne zaman ve nasıl etkileyeceğini de bildi. Şaşıracaksınız belki ama bu da benim :) Bazense düşüncelerini saklamayı da bildi, sırf yaşayabilmek adına. Ve Hürrem, herkesi şaşırtmasını da çok iyi bildi.

      Hayatını aşama aşama değiştirdi. İşte ben de öyle yapıyorum. Şu an çok muğlak bir aşamadayım. Hani şu Hürrem'in ilk kez valide sultana hamileyim demesi ve erkek çocuğunun olacağını söylemesi gibi, kellesinin gidebileceği ihtimaline karşı o riski aldı. Saraydan atılacakken bir şehzade annesi adayı oluverdi. Birden yükseldi, işte o ilk sıçtrayış dönemindeyim ben de yaklaşık olarak. Adımlarımı çok iyi hesaplıyorum ki bunu yapma sebebimi de daha önceleri anlatmıştım sizlere.

Şu güzelliğe bakıp hayran olur musunuz!!!

      Güzellik konusunda kendimi övmek istemem, karşımdaki insanlar bunu yapsın, bunu beklerim. Ha doğrudan söylemelerine de gerek yok, kıskançlık veya fesatlık yapsanız da olur. Çekişsek te olur kızlar ahahaha. Bu da gizliden gizliye hayran olduğunuzun göstergesidir, ben sizi çok iyi anlayabilirim. Ben bir gün gelecek, Hürrem'den daha efsane bir kadın olacağım. Tarihe adımı altın harflerle yazdıracağım(vay vay breee iddialara gel). Kendinize iyi bakın, benimle kalın. Öptüm.