Aynaya Bakmadan Koydum Adını

Tabi, önce şunu bir okumak lazım

      Ay hadi dedim, emin olmak için yine de bir bakayım dedim aynaya, bakalım değişmiş miyim diye? Biliyorsunuz ben aşırı derecede kuşkucu bir insanım. Bir baktım, abbeey, o nedir öyle?


      Karşımdaki genç, çıtır, delikanlı, esip gürleyen, kızlar içim sızlar tarzında iğrenç esprilerle erkekliğine erkeklik katan bir şey gördüm. (Komutan Logar'cığım bir cisim yaklaşıyor efenim) Pek te bir yakışıklı olmuş, ayol zaten bir yakışıklıydım, ortalığı kasıp kavuruyordum, iyice egoist oldum ki millete... Tövbe estağfurullah! Saçım hala uzun, sakallar da bir o kadar öyle, bırak sultan Süleyman'ı, 60 yıldır yıkanmayan adam kadar pis ve erkeksi(kusucam) bir sakal var, can yakan, iç sızlatan tarzdan(bu konuda ciddiyim). Gögüslerine de bakma fırsatım oldu, onu da evde beslediği maymundan gitmiş kıl nakli yaptırmış, sanırsın ki amazon, uuuu benden erkeği yok, dinamitle patlatırım ortalığı, kendim dinamit olurum direk.

      Göbek mi, ay napiyim erimedi o da, o kadar fitness'a pilates'e gittim, e erkek sporu(!) değil ya, erimiyormuş dediler bana. Ben de salak gibi basketbola, futbola, ay bir de bilardoya merak salmaya başladım. Özellikle de bilardo, e idmanlı da olmam lazım tabi ayol :D Ahahahah ilerde kızlara öğretirken(atın beni camdan aşağı) arkadan özellikle. Unutmadan, öyle bir erkeksi özgüven içerisinde ki, çözemeyeceği hiçbir sorun yokmuş gibi yürüyor, ay, öhöm. LAN! Koca dağları ben yarattım egosuyla yürüyorum resmen. Haaa, dikkatinizi çekmek isterim, bunu "ERRKEKSİ" bir güçle yapıyor. Uuuuu, eridim(kendime).

      Aralarda molalarda görüyorum onu da, uf uf uuufff, lan ne hoş çocuk olmuş o be. Ben yani, maşallah, Mr. Turkey olacak kadar da iddialı hem de. Ay kesin katılcem, yani, HACI KESİN GATILCAM LA! Öhö öhö. Tabi bu formumu basket oynamaya borçluyum. Eeee, oynadığım her oyunu da alıyorum şimdi. Tabi alamadığım oyun olursa küfredip millete sataşıp kavga çıkartıyorum, çünkü benim psikolojik sorunlarım var, böyle de bir manyağım ben. Allah da beni bildiği gibi yapsın. Ah erkeklik ah. Vah erkeklik vah. Ne önemli şeymişsin sen öyle(öğk).

      Belirtmeden de geçemeyeceğim, bir de çok güzel bir yeteneği var bu "erkeğin": DİĞER ERKEKLERLE ÇOK KOLAYCA DİYALOĞA GİREBİLİYOR! VUHUUUUUU!!!

      Geçenlerde bu malı, pardon erkeği havuzda gördüm, kızın biri onu kesiyordu, vah zavallıcık kız. Bu erkek ona hiç bakar mı? Havaya girmiş tabi, oralı bile olmuyor. İşte buna karizma diyorlarmış. Erkek karizması(yazının sonunda tabancayı vericem size). Oyun oynarmış gibi yapıyor ve o oyunu da alıyor. E en erkek "erkek" o ya, herşeyi rekabet ederken kazanmak durumunda, yoksa o erkeğin erkekliğine püüü derler.

Kaynak yandaş medya

      Bilardo olayına geri dönersek, geçenlerde babam okula geldi, ya resmen çocukmuşum gibi muamele ediyor, üniversiteli koskocaman bir erkeğin okuluna babası gelir miymiş hiç? Erkek olmamı(!) engelliyor vallahi ayol. Neyse, bir bilardo çekek mi dedi(Allahın kırosu), ben de tamam dedim. Ama yazıktır, kalbi var, tansiyonu var, romatizması, egosu falan var. Yenilivermiş gibi yaptım buna böyle, onun "erkekliği" zedelenmesin diye. Ama sanki kırk yıllık askerlik arkadaşıymışız gibi de yılıştım buna, e erkekliğin şanıymış, babayla ilişki çok çok iyi olurmuşmuş, yoksa olmazmış.(Sanki altından sandık, bu ne be böyle? Yok efendim spermmiş penismiş, kutsal baba-oğul erkeklik ilişkisiymiş, kökünüz, kökümüz, kökleri kurusun inşallah ayol!)

      Sınıfta otururken geçen gün, sınıfın güzel bir kızının bunu kestiğini fark ettim. Hiç oralı olmadı. Allahım ne asil çocuk dedim içimden.

      Dört-beş hafta önce mi ne, bölümün kapısının önünde gördüm ben beni, yumruğumu sıkıyor, dişlerimi kamaştırıyor, bir şeylere kızmış gibi bir izlenim oluşturmaya çalışıyordum, yalandan oynadığım, içimden gelmediği gibi davrandığım her halimden belli oluyordu. On-yirmi dakika geçti, elim de acıdı, dişlerimde de aşırı aşınmadan dolayı kaplama yaptırmam gerektiği ortaya çıktı, çocuğun teki geldi. Biraz konuştular, sonra küfretmeye başladı. Hah dedim, en azından boşa gitmeyecek, kastım o kadar da kendimi. Karşısındaki çocuk ilk yumruğu vuracaktı ki, ben, maşşallah tabi, atak davrandım, o eli aldım, indirip sağ eliyle çocuğun gözünün ortasına yumruğu indirdim ve diğer elini de popişine sokuverdim, ahahahah. Çocuğu yere indirip, tekmeledim de tekmeledim. Ayağım ağrıyordu tabi, bahane olarak, hem suçluyum hem de güçlüyüm tabi, tam bir erkek gibi. Neydi acaba çocuğun suçu gerçekten merak ettim. Bir ara sorguladım kendimi, allahtan azıcık beyin kalmıştı da bende. Hemen kankalarım geldi içeriden, dayak yiyorum sandılar herhalde, komik olmasınlar. Yağız delikanlıyı sakinleştirecekler sandım, ama onlar dövülen çocuğun ellerini tuttular kankaları daha rahat vurabilsin diye, işte böyle de afedersiniz PUŞTuz yani. Erkekliğin onda dokuzu kaçmaktır, kalleşliktir, böyle de şerefsizliktir. Erkeğiz ya, insanlığı kaybetmek gerekiyor, aman erkekliğe birşey olmasın, zeval gelmesin. Kaşı patlayan çocuk sanırım hemen hastaneye gitti, inşallah hastahane faturasını bana yollamaz, ay hiiiç uğraşamam vallehi.

      Dikkat ettiğim bir konu daha, pisuvarda işeyebildiğim, şırıl şırıl, rahat rahat, oooh yılların prostatı bir anda geçmiş gibiydi sanki. Hem başkalarının erkekliğine bakarak alay ediyordum, hem de kendiminkini şahlandırarak adeta onlara meydan okuyordum, sanki bir maymun misali. Yine bir an sorguladım kişiliğimi mi kaybettim diye, hayır, ERKEK OLMUŞTUM. Ahahahah ay aynı şey değil mi zaten(DEĞİL)? Ama bende ancak bu kadar oldu. Gider şimdi iki ibne bir dönme bulur, onları da kıtır kıtır keser öldürürüm, erkekliğimi(!) tehdit ediyorlar ya, erkekliğin gücü adına, hüllloğğğğğğğğ!!!

      Sibel Kekilliye ölüm, Nuri Alço'ya helal diyecek kadar da seviyeyi düşürüp tam bir ahlak timsali olmuştum. Ahlak dediğin şey cinsiyete göre ikiyüzlüdür de, eee iki cinsiyet iki yüz, ehehehehe(korkmayın bitecek).

      Herkes gibi ben de aşık oldum bana, sonunda o kadar zorladım zorladım, değişemezsin diyenlere inat, onlara inanmama inat, kantarın topuzunu kaçırıp şirazemi de kaydırdım ve ARTIK BİR OTOSEKSÜELİM. Allahım neler oluyor bana? Kendi kendime garip eylemlere girip duruyorum resmen, matık hatası oldum lan resmen, insanlar benden yine kaçacak diye çok korkuyorum ayol. Hayır neydik nolduk, ne diye yola çıktık başımıza ne geldi, lafa değil icraata bakacağım ben de bundan sonra panpalar.

      Bu bir parodi yazısıdır. Parodi, bir tür mizah biçimidir. Gerçek olanın karakterine bürünür, vurgulamak istediği komiklikleri ve mantık hatalarını özellikle göz önüne serecek cümleleri, hareketleri veya kıyafet tarzını bulur, o şekilde ifade eder kendini. Parodi, kimisine göre bir saldırı/taklit, kimine göre ise bir eleştiri. Bize göre mi? KOMİİİK! Hele ki orjinallerini biliyorsanız. Orjinalini bilmeden bir parodi'yi anlamak imkansızdır. Bir ex-gay terapi(!) macreasına atfen yazılmıştır. LGBT olmak doğal bir özelliktir, bunu sakın unutmayın, kendi değerinizi bilin, kendiniz olmak size zarar vermez, toplum baskılarına boyun eğmek sizi öldürür! İşbu yazıyı da aşırı gergin hayatlarımıza bir nebze rahatlık getirebilmek adına yaptım.

      Çeşitli türlerde en sevdiğim parodi örnekleri:

• AKP Global (yurt dışında akp rüzgarları esse ne olurdu)
• The Key of Awesome (dünyaca ünlü kliplerin eşsiz parodileri)
• Scary Movie (ve serinin diğer filmleri de)
• Parodi din nedir? (bunu pek anlamadım)