Buralardayım Ayol

      Of yaa :D Nisan ayından beri tek yazı yazdım, o da 1 Nisan şakası gibi :D Ama maşallahım var, sonra dedim ki bir parodi yazısı daha yazayım dedim,(YAZAMADI) sonra da vazgeçip, yine içimi dökmeye döneyim dedim, biraz da küçük müçük değişiklik yapayım dedim bloga. Mesela Hakkımda ve Arkamdan Ne Konuşuyorlar(ŞAKA) böyle sayfalarını hazırlamak gibi. Yani, soranlar veya merak edip soramayanlar için; "Ben İyiyim"



      Ödevlerim, vizelerim, otum, dışkım, kendimden taştım. Öyle işte, uzun süredir gergindim, rahatlamak adına da aklım hep buralardaydı, geldim ve bu yazıyı bitirdikten sonra tekrar gideceğim.

      Bu arada, son birkaç gündür ne kadar da değiştiğimi, eski halime dönsem bile çok daha farklı birşeyler olduğunu hisseder gibiyim, daha çözemedim fakat öyle yani. Sanırım her gün daha da olgun bir kadın olma yolunda emin adımlarla ilerliyorum(OLAMADI). Neyse, nazar değmesin 21 Bin küsür kez tıklamışınız açıldığımdan bu yana, daha da artmasını dileyerek buna o kadar sevindim ki :) Demek ki beni dinleyen birileri var hakikaten. Tabi sadece blogumda değil, mail, twitter, itüsözlük, ayısözlük vesaire beni yalnız bırakmayan birsürü insan var. Canlarım benim sağolsunlar :) Peki ya nefes aldığım Dünya'da neler oluyor? Valla daha sık "kız" diye seslenmeye ve benimle samimi olmaya başladılar. Keyifle sürüyor muhabbetlerimiz elhamdülillah(DEPRESYONA GİRDİ). Arkadaşlarla içtiğimiz bir anda, soru geldi; "Sen de birşeyler olmadığına emin misin?" diye. Ama öyle bir soruş tarzı vardı ki böyle danışıklı dövüş yaparmış, planlarmış gibi. Sakinlikle "hayır" dedim. Emin olup olmadığımı da sormasına "evet, eminim" dememden sonra sanırım anlamıştır ki bu kadar özel şeylerin zamanı gelmeden sorulmaması gerektiğini.

Gencim güzelim (TEMSİLİ)

      Yaz, her geldiğinde, içimde ayrı bir sevinç yaşarım ben, kendimde ayrı bir yenilenme isteği duyarım. Kıllarım tekrar uzadı, fakat ne lazere gidecek cesaretim, ne o kadar param, ne de ağdaya gidecek yüzüm var. Cidden bazı yerlerde aşırı erkek olabilmem gerektiğinden ötürüdür, o kıllar bana hala lazım, o gerizekalı sakallarım da dahil. Ama allahları var ki de estetik duruyorlar hani, güzelce böyle. ARTIK ORMAN KAÇKINI BİR MAYMUN DEĞİLİM ŞÜKÜRLER OLSUN!

      Şu şakadan da olsa, aptal erkekler, pis erkekler deme huyum beni ele geçirdi, içimdeki gizli bir noktayı daha keşfettim ki, ben erkeklerden nefret ediyormuşum :( Ben ben, o sevgi kelebeği, küçük, şirincik kız. Ahahahahha ama yine de birçoğu gerizekalı(SİNİRLENDİ), istisnalar çok etrafımda sağolsun da, bu erkeklik dedikleri salak mevzuya bir takıyorlar, bir girişiyorlar, aayyyyyy hayır o stresle vallahi yaşanmaz, kendilerine de zararlılar yani. Bile bile acı çekmek, aptallıktır. Aşk için de öyle diyorlar ama :D Değil ama ya, aşk aşktır.

      Çok fazla şeyi kınadığımı farkettim, ki tanrı da kınadıklarını çektirmeden yanına almazmış derler. O zaman? YOKSA? AAEEYYYY!!... Allahım ben ne ettim öyle :D Çok feci şeyler ama, hani başıma gelse zaten ölürüm, ekstra çabalarla bir azrail yollamana da gerek kalmaz hem. Oh mis. (En rahatından)

      Kendimi derinden sevip onaylıyorum, etrafımdaki insanların da böyle yapmasını istiyorum, fakat yapmadıklarından ötürü, ya da benim sevmediğim davranışlarda bulunduklarından ötürü, ben de sadece kendimi sevmekle kalıyorum bazı zamanlar. Yazımdan da anlayacağınız gibi, kendimi ifade edeceğim, yazılar yazacağım fakat aklım karman çorman, sanki boşmuş gibi. Ama bunu da yayınlamazsam içimde kalmış gibi hissederim, sırf bu yazı için de o kadar uğraştım. Sanırım son günler beni yordu, ya da feci bir beddua aldım, fakat niyet ediyorum "tekrardan titreşimimi yükseltmeye".

      Vakumlarcasına öpüyorum.