23 Mayıs 2014 Cuma

Hermafrodit Bülent'in Çilesi


edense çok şaşırdım haberin başlığını gördüğümde. Hermafrodit diye acaba androjen görünümlü bir erkekten ya da trans bir bireyden bahsedip dilleri mi sürçtü diye, neden? Çünkü Türkiye'de hiç bir şeye güven olmaz, bunu bilmeyen kalmamıştır herhalde. Hatta şaşırıp Bülent ERSOY'a mı birşey yaptılar diye de bir sabah mahmureliği yaşadım yani. Aslında "bir interseksin gözünden" gibi egzantrik fikirlerim de vardı başlık için. Ama bu daha iyi, konuya direkt olarak giriş yapıyorum!



      Bülent, Düzce'de yaşayan bir İnterseks, halk arasında da "ucube", doktorlar içinse bir hermafodit. Müslüman kesim hünsa da diyor kendilerine. Fakat bildiğim iki şey varsa birincisi normalleştirme ameliyatı adı altında çektiği işkenceler/maruz kaldığı insanlık suçu ve her kesimin ona cahilce olan yaklaşımları(LGBT'leri de topa tutuyorum, aramızda İnterseks'i bilmeyen çok kişi var, öğrenmek gerek).

      Yaşadığı durumun özeti şu: Sokağa çıkamıyor, parmakla gösteriliyor, alay ediliyor, tacize uğruyor, evi taşlanıp yakılmak isteniyor! Dinlere sataşmak istemem fakat, kendine müslüman diyen, yaradılanı yaradandan ötürü seven o tipler var ya, aynı kişiler Bülent'e bu acıları çektiriyor haksız yere. Kendilerine empoze edilen din adı altında bozuk düşünceler ve saçma sapan hastalıklı fikirler yüzünden insan olmadıklarını belli etmeleri, bir insanın hayatını RESMEN ÇALIYOR ve sayıca da çoklar(Allah cahilden ve yarı cahilden korusun hepimizi)

REZİLLİK (tanım ve temsili)
      Haberlerden ilk paragrafa geçmek istiyorum;
BÜLENT Coşkun (34), telefonda çığlık çığlığaydı. Çift cinsiyetli doğduğu için toplumun kendisini cezalandırdığını anlatıyor, yardım istiyordu. Düzce merkezinde buluşup iki adım attığımızda tüm gözler, vücudu ve giyiminde kadın ve erkeğin bir arada olduğu Bülent’e çevrildi. Trafikteki araçlar duruyor, insanlar birbirine işaret ediyor, gülüyor, bu “ucubeye” bakıyorlardı. Bülent ağlamaklı, biz boğulacak gibi olduk. Bir kafeteryada oturup röportaj yapmak imkânsızdı, kır evine gittik.
      Başımdan kaynar sular kovalarla döküldü zaten, hele ki "cezalandırmak" kelimesini duyduğumda, tam anlamıyla sinirim tepeme çıkmıştı. Kendi mitlerinde ürettikleri travesti sterotipleri tarafından satırlanırlar inşallah dedim! Yani cezalandırmak da nedir yahu? Delirmiş olduklarının farkındayım, fakat bir insana haksız yere kabir azabı çektirecek kadar neyin çirkefliğini yaşıyorlar ulan? Neyin derdi bu?

      Babası tarafından 6 ameliyatla "erkek" olmaya zorlanmış, daha da 8 ameliyat olacağını duyduğunda da kaçmış güzelim insan. Doğasına aykırı bu kadar işleme zorlanmasına rağmen hala nefes alıp kendini dile getirebiliyorsa, bu Allah'ın onu özel olarak bize gönderdiğinin de göstergesidir, o büyük bir farkındalık yaratıyor şu anda. Ben ise ona nacizane destek olmaya çalışıyorum, inşallah!

      Kendisini tanımam etmem, ama tanımak isterdim açıkçası. Kesinlikle birbirimizden öğreneceğimiz o kadar çok şey vardır ki. O bizim, bizlerin, herkesin ÖĞRETMENİ ve bizler(pardon onlar) o kadar saygısız ki öğretmenine karşı. Öğretmen döven/bıçaklayan öğrenci ve velilerinin cirit attığı bir ülkede malesef işi o kadar zor ki. Dersin konusu ne mi? Çeşitlilik. Allah sadece penis ve vajina mı yaratıyor zannediyorsunuz, o kendine müslüman tiplere sesleniyorum, çok pardon hani de kendiniz de demiyor musunuz bu kadar o herşeyi yaratır, en iyisini o bilir ve milyonlarca çeşidi çok kusursuz bir biçimde planlamıştır diye ha?! Yok efendim onla bu bir mi dersiniz bir de ya, sakın demeyiniz öyle! Aynı şey, allah sana herkesi ne kadar benzersiz yaratabileceğini, her yaradılanın atomuna kadar ne kadar özel olduğunu ve farklı frekanslarda titreştiğini gösteriyor!

      Yazılan yorumlar genelde olumluydu, ya ikiyüzlülük içeriyor ya da hiçbiri Düzce'li değil sanırsam. En azından burada biraz insan görebildik diyorum :) Ayrıca röportaja(ki çok zor şartlarda yapılıyor) dikkat ederseniz, o kadar bilgi dolu ki içerisi. Başka intersekslere ve ailelerine de ışık tutacak cinsten! FARKINDALIKLARIMIZ MUASIR MEDENİYETLER SEVİYESİNİN ÜSTÜNE ULAŞSIN İNŞALLAH!!

KAPAK!
      Belirtmeden geçemezdim; İntersexualshalala, okumanızı önerdiğim bir blog. Ayrıca facebook üzerinden de ulaşabilirsiniz. O kadar az temsil var ki, o kadar da çok olmalarına rağmen(2000 doğumda 1 bebek). Yani, aileler çift cinsiyet doğan çocukları ölüme bile terkedebiliyor bu ülkede, bunlar biran önce son bulmalı.
Sosyal Medyada Paylaşın:    Facebook Twitter Google+ Stumble Digg
 photo geri_zpsvjjlxydp.png  photo ileri_zpsmnpu8fzu.png

2 yorum:

  1. Şimdi haberi bulup okudum da ameliyat kararını adam 20 yaşındayken almışlar, o yaşa kadar neler çekmiştir kim bilir. Aile durumu sorun etmiyor ve ülkelerinde rahatça yaşayabileceğini düşündüğünden ameliyat yaptırmadı diyeceğim de ülkenin durumu ortada yani :D

    Benim bildiğim interseks bir bebek doğduğunda aile bir cinsiyete karar veriyor ve ona göre ameliyat yapılıyor. İnterseks doğup ailelerinin seçtiği cinsiyetten memnun olanlar da vardır, interseks doğduğundan haberi olmayıp yaşantısına sorunsuz devam eden de, kendini karşı cinsiyete ait hissedenler de. Ama ne bileyim 18 yaşından önce insanın kendi cinsiyetini seçebilecek kadar olgunlaşamaz bence. O yüzden ameliyat olmayıp beklemek akla yatıyor. E onun o yaşa kadar çekeceği sorunları düşününce de doğunca hemen ameliyat ettirmek akla yatıyor. Bir de hermafroditliği üçüncü cinsiyet olarak kabul edip kimsenin anormal karşılamayacağı bir durum var ki o henüz ütopya malesef..

    Haberin son cümlesi beni üzdü ya "Umreye gitmek istiyorum ama kadın sayılıp başımı mı örteceğim, yoksa erkek gibi başım açık mı olacak?" :(

    Yazıp bizi haberdar ettiğin için teşekkürler canısı, öpüyore :)

    YanıtlaSil
  2. Eşcinsellerin trans bireylerin cinsiyetleri karşısında söz sahibi olup anlayışsız davranabilme lüksü? Hiyerarşi! Şimdi cevap veriyor gibi duruyorum bebeğim, fakat blogla çok fazla ilgilenemez oldum :( Ama daha sıkı ilgileneceğim artık, ehehehe :) Ayrıca ameliyatlar bir tıkta olup bitmiyor, sürekli işkence çekip birsürü ameliyattan geçiyorlar, unutma, sünnet değil bu.

    Canım benim haberdar etmek benim görevim, her zaman ;)

    YanıtlaSil