3 Mayıs 2014 Cumartesi

Ötekileştirmenin E Hali


elmeyeyim hemen konuya. Aslında konunun geneli olan ötekileştirmenin ucu bucağı yok. Hele ki statü sahibi olmaya bu kadar hevesli, sadece statü farkına göre saygı/sevgi veya nefret hisleriyle hareket eden, dünyeviliğe bu kadar değer verip maneviyatta ultra düzeyde olduğunu iddia eden, dünyalar iyisi eşsiz insanların memleketinde... Ötekileşmezsen ŞAŞ!


      Bu kavramı ilk kez duyduysanız eğer(büyük ihtimalle zannetmem ama) size basit ama uzun bir ötekileştirme tanımı yapabilirim tabiki. Biz toplumda tek başımıza yaşamıyoruz, adı üstünde, TOPLUM. Bir siz varsınız, kendiniz yani. Buna BEN dersiniz. Sizin dışınızda kalan kişiye de "öteki" denir. Aslında öteki dediğin kavram gereklidir. Ben buyum derken bazı kavramlarda da ben bu değilim dersiniz ve kendinizi toplum içerisinde sınırları belli, tanımlı bir varlık haline getirirsiniz. Ben ve öteki, toplumun iki temel taşıdır. Aslında Bir atasözü vardır, bir elin beş parmağı "bir" değildir diye. Öteki dediğiniz sizden farklıdır, siz de ondan farklısınız, böylece birbirinizi tanımlı hale getirirsiniz. Fark ve farklı olma hali gereklidir. Fakat, ötekiLEŞTİRME ye gelirsek, genelde kişi bunu tek başına yapmaz. Birbirine benzer insanlardan oluşan bir kesimin, kendilerini ve onları o yapan özelliklerini standart, üstün, ideal görüp kendileri gibi olamayanları toplumdan dışlama çalışmasına verilen addır. Senin tanımlı bir biçimde var olmanı sağlayan o biricik, değerli ötekilerine resmen zulmediyorsun yani, işin kısası...


      Ötekileştirmek bize çeşitli kanalların da pekiştirmesiyle öğretilir. Çünkü kendin gibi olmayan tehlikelidir(yersen), ne yapacakları belli olmaz. Amaç hayattaki kötülüğe, pislik saçanlara karşı kendini koruyabilmektir(güya). Hangi kötülüğe? Tamam, şerefsiz çok, fakat ötekileştirdiklerimiz mi şerefsiz? Gerçekten aslında içimizde de, İÇİNİZDE DE gizleniyor olamazlar mı(asıl evleri orası, umulmadık taş baş yararmış hani)?

      Peki ne yapar bu ötekiler, ne yerler, ne içerler, hangi oksijeni soluyup hangi karbondioksidi verirler? İnsan olduklarını hatırlamak bizi de öteki yapar mı(ki en önemli korku da budur, işte buna toplum baskısı deniyor)?

      Tamam, cevabı vereyim, çok fazla düşünerek vaktinizi çalmak istemem. Öteki yerine koyduğunuz, dışladığınız insanlar da insandır. Ve can alıcı nokta; ÖTEKİLER DE ÖTEKİLEŞTİRİR! Ötekilerin ötekileri, ötekileştirdiklerine yaptıkları... E bu ötekiler de insan değil mi, doğasının zayıflığı gereği bu ötekiler de birleşip güçleneceğine birbirlerini yerler. Bu ötekinin ötekisine "mesela diyorum" kürt bir eşcinsel, alevi bir kürt, süryani travesti veya daha benzer kombinasyonlar da üretip örnekleri çoğaltmak mümkün. Genel olarak bu ötekiler arasında da görülen birşey var ki, birbirlerinin ötekiliklerini ve psikolojilerini o kadar da umursamıyorlar. Yeri geliyor en kötü durumda olan kendileri oluyor, yeri geliyor kendi ötekiliğini unutup çoğulculuğa uyum sağlayıp diğer ötekilere demediğini bırakmıyor.

Bu daha bişey mi? (DEĞİL)
      Peki, ne oluyor bu ötekileştirme olunca. Yani ,insan ilişkilerine nasıl yansıyor? İki taraf için neler söz konusu oluyor, ne hissediyorlar? Bir öteki olduğumdan dolayı(ki Türkiye'de öteki olmamak imkansız, ahahaha) ilk önce ötekileştirilenlerin perspektifinden bakacağım;

  • Dışlanmanın verdiği şok
  • Diğer insanlar gibi olamamaktan dolayı kısıtlanmışlık
  • Kendini, gerçeğini gizleme gereği
  • Yalan söyleme, kuyruk ekleme sanatı
  • Güvende olmadığını düşünme
  • Çekingenlik ya da aşırı sosyallik
  • En önemlisi, çoğunluğa kendini kaptırırsa, KENDİNDEN NEFRET ETME, suçluluk duygusu

      Çok açıklayıcı yazma gereği duydum, yani kavramdır, düşünsel yazıdır falan fişmekan, derdim kendimi(zi) anlatabilmek, o yüzden basit tutuyorum. Gelelim o çok özgür, cidden insan yerine konulanlar tarafından ötekileştirme mevzusuna bakmaya:
  • Bir kere merkez sensin, standartsın, kişiliğinle ilgili hiçbir problemin yok, rahat bir hayat
  • Günlük aşırı önemsiz problemlere fazla takılmak(markette domates bulamamak gibi)
  • Aşağılarken karşı tarafı umursamamak, kendini üstün olarak görmek
  • Kendi gibi olmayanlara yetersiz, aciz, zavallı ve ezik muamelesi yapmak, onlara acımak veya onlardan nefret etmek
  • Başkaları adına konuşabilme hakkını kendinde görme
  • Adamına göre muamele
  • Öteki olma korkusu(ki bu ötekileştirme işinde en kilit noktadır)
  • Ve en son da...
Şu tarz bir caps ile, bir ötekiyi diğerine bezeterek
onu rencide ettiğini/edebildiğini düşünmek
ve arkadaş ortamında buna kahkaha ile gülmek
ayrıca çok yaratıcı(!) ve komik(!) olduğunu duyarak egosal tatminler yaşamak 
Hepimiz insanız
Sosyal Medyada Paylaşın:    Facebook Twitter Google+ Stumble Digg
 photo geri_zpsvjjlxydp.png  photo ileri_zpsmnpu8fzu.png

3 yorum:

  1. Bireysel mücadeleden vazgeçtiğim bazı zamanlarda "Bukadar yanlış bilgi,toplumsal baskı-öğreti, din açmazıyla mücadele etmem kime ne kazandıracak diyorum"

    Eşcinselliğim nedeniyle ötekileştirilmeme verdiğim cevap , "istemli-istemsiz" ötekileştirme oluyor. Öteki=Öteki Nefret=Nefret

    YanıtlaSil
  2. Kelimeye fazla takılmamak lazım takılınca "aslında herkes öteki" oluyor. Olayın özü kendin gibi olmayana (düşünsel, davranışsal vs vs) tahammül edememe nefret duyma vs. Bunu da düzeltmenin en güzel yollarından biri kişilerin empati yeteneklerini geliştirmekte ama bu da mümkün olmadığından dolayı ne diyoruz

    Eğitim Şart!

    YanıtlaSil
  3. @Can Çok geç cevap verebildim kusura bakma :/ Mücadele, en başta sana kazandırır, kısa ya da uzun vadede. Hiç olmadı bir yerde kendini kurtarmış olursun. İstemsiz olarak ötekileştirmelerini farketmen güzel, bir de üzerine düşünsen çok daha güzel olacak :)

    @OGBD ay hiç bir şeye takılmamak lazım erkeklerin hegemonyası bozulur sonra? En basitinden amk bile diyemezler ZAVALLILAR! Erkekliğin parolası gibi bir şeymiş ya?! E zaten ben de ötekileştirme derken nefret boyutundan ele aldım güzelim :) Ve aynen, empati yeteneği için dili düzeltmek ve eğitim şart. Çünkü bir dil üzerinden bir milleti bile bölebilirsin :) En temel canlı varlık dildir :)

    YanıtlaSil