30 Nisan 2014 Çarşamba

İyi Kız Tiffany: Vicdan Azabı


      Toplumun genel yargı ve kalıpları kullanarak yazılmıştır. Gerçekten iyi kızı mı yansıtmaktayım? Bence öyle :) Belki de yanılıyorumdur...

      Önceki yazım:

      Baba tarafından kuzenimin bir haberini almamla başladım bugüne. Küçüğüm benim, bir karmaşa içerisine girmiş. Yazılıdan 100 almasına mı sevineceğini, yoksa dedesinin rahmetli oluşuna mı üzülmesi gerektiğini bilemiyordu ve dert yanmıştı. Uyanır uyanmaz okuduğum için önce bir dakika, bir dur yerinde dedim kendime. Sonra kuzen olduğumuzu farkedip gözlerimi faltaşı misali açtım. Şaşkındım, yahu "YA BİZİM DEDEMİZDEN BAHSEDİYORSA" diye. İşte orada, aslında cidden vicdan azabı çekebileceğimi, bir insanın ölümüne "gerçek anlamda" üzülebileceğimi farkettim. (Bana o hissin yaşatılması gerekiyormuş demek ki. Ben buna yordum.) Vicdan azabı konusuna döneceğim, fakat içimdeki panik duygularıyla birlikte babamı aramam bir oldu. Hayret, genelde bir kaç günde bir o arardı sadece ve kısacık konuşurduk. Sesini duymuş olmak için aradığımı söylediğimde çok sevindi, ay şaka gibi canım babacığım dedim içimden. Hem de ben ha, ahahahahahahah. Şu işe bakınız efendim, bloguma yazdığım 100. yazımda(bir yazımı kaldırmak zorunda kalmıştım, çok özel ricalar sonrasında, onu saymıyorum) bahsetmek istediğim konu ile yazdığım arasında hiç alaka var mı? Yok!


      Bana iyi olduğunu söylüyordu, ben ise sadece onu konuşturup ses tonundan ve kelime kuruş düzeninden bir karışıklık olup olmadığını çözmekle meşguldüm. Neyse ki iyiymiş, içim rahatladı gerçek anlamda. En sonunda ağzındaki baklayı çıkardı; "Halanın kayınpederi vefat etmiş, bir ara istersen!" Kuzenimin diğer dedesi için üzüldükten sonra, kendi dedem hala yaşadığı için buruk bir sevinç hissettim. Babamla görüşmeyi bitirdikten sonra dedeciğimi aramaya koyuldum hemen. O namazındaymış, babaannem açtı telefonu, her zamanki gibi :) Nasıl da özlemişim onun sesini, o benden daha çok özlüyor hep, kurban olurum diyor sana, ben de ona kurban olurum tabi, canım benim :) Anneanneler, babaanneler daha kutsaldır her zaman :D İçimdense tekrarladığım hep aynı söz; "Allah hepimize uzun ömürler versin, birbirimizi görmeyi, duymayı nasip etsin"


      En son, ölü evini arayıp günlük combo sevap pointlerimi de tamamlamamk için telefonumun ekranına dokundum yine. Halamla da konuştuktan sonra(ki üzüldü baya o da), nutuk çekti bana, ki dediği şeyleri zaten biliyorum. Aşırı derece gereksiz bir konuşmaydı nasihat yönünden. O konuşmayı da bitirdikten sonra yaşama ve içindeki güzelliklerine şükretmeyi hatırladım tekrardan.
Sosyal Medyada Paylaşın:    Facebook Twitter Google+ Stumble Digg
 photo geri_zpsvjjlxydp.png  photo ileri_zpsmnpu8fzu.png

0 yorum:

Yorum Gönder