15 Aralık 2014 Pazartesi

80'lerde Lubunya Olmak

80'lerde lubunya olmak lgbt trans eşcinsel film

ırsatım olur olmaz en çok gitmek istediğim oyunlardan biriydi. 80'lerde lubunya olmak, İzmir Siyah Pembe Üçgen Derneği tarafından "LGBT" tarihinin kitaplaştırılmış halidir. LGBT tarihi konusunda az sayıda bulunan çalışmalardandır. Olaylar birinci ağızdan anlatılmaktadır bildiğim kadarıyla. İşte o kitabın tiyatro oyunu olarak uyarlanmış halini izlemeye gittim. E hazır ev arkadaşlarımı da atlatabilmişken :)



taksim istanbul turkey

      Taksim semalarına doğru yola çıkıp o betondan yapılmış çakma yaya meydandan Pangaltı yönüne doğru gidiyordum. Mekan artı, oldukça değişik bir yerdeydi. Rezervasyonumu yaptırmıştım. Heyecanlıydım. Ne ile karşılaşacağımı bilmiyordum. Nasıl bir mekan, hangi lokasyonda... Biraz da tedirgindim. 

google maps mekan artı üftade sokak

      Yaşasın Google Maps. Zor da olsa, sokağı geçsem de bana mekanı bulduran yazılım. Yalnız, beyoğlu ve şişli de şöyle bir durum var ki, nereden ne çıkacağı HİÇ belli olmuyor.

mekan artı üftade sokak oda tiyatro

      Anlatmaya çalıştığım şey tam olarak da buydu. Bakar mısınız tam olarak nerelerden geçiyorum. Hani çabalamasan, teknoloji de olmasa? Neyse. Bu arada belirtmeliyim ki mekan artı, oldukça küçük bir yer, tek bir salonu var, seyirci kapasitesi az... Bu da onların tarzı(gerçekten öyle). Oda tiyatro akımına yakın bir mekan imiş mekan artı(araştırdım).

      Erken gelmiştim, dakikalarca bekledim. Zaman geçtikçe hala gelen geçen kimse yoktu. İnsan garipsiyordu elbet. Bir yandan da "kim bilecek sanki buraları allahaşkına" diyerek kendimle muhabbet ediyordum. Bu arada mekana gidip biletinizi alırsanız öğrenci 20, tam 30 TL. Ay o değil de prova yapıyorlardı doğal olarak, boş bir vakitlerinde fotoğraf çekimi yapmak istemiştim ama baya bir zorluk çıktı :) E tabi ben de zorlayacak değildim. (Aralık ayını geçirmeden bence gidin)

pavyon dekor 80'lerde lubunya olmak travesti trans

      Bekleme faslını geçtikten sonra tek tek biletler toplandı, içeriye geçtik. Cidden spoilerlere hak vermek lazım, gerçekten çok değişik bir atmosfer bizi karşıladı. Tiyatro sahnesi nere ayol? Bildiğin pavyon dekoru. Sahne de öyle, oyuncuların oturacağı yer de öyle. Çok iç içeydik, bu yönden oldukça yaratıcı buldum. Masa sandalyeler, hatta rakı görünümlü ayranlarımız bile vardı :D Şimdi birebir gerçeğini aramak hayalcilik olur. Maksimum 16 kişi gelse izleyebilirdi zaten. Yer de çok azdı.

      Size birşey diyeyim mi? Sormaya fırsatım olmadı ama, travesti rolünü oynamak, sesini çıkarmak her oyuncunun harcı değil... Fakat içlerinden biri O KADAR İYİ YAPIYOR Kİ! Hem şarkılı türkülü, hem de acılı tatlılı anıların, yaşanmışlıkların aktarıldığı bir oyun idi. Bu arada oyundaki bütün karakterler trans kadın! 80'lerde sanırsam en çok öne çıkanlar olmuşlar. Gey ve lezbiyen kavramları o zaman biliniyor muydu bilmiyorum. Fakat 80'ler tarihinde ağırlıklı olarak trans kadınlar var ve hepsinin yolu öyle ya da böyle seks işçiliğinden geçmiş. Hepsi acılar ve travmalarla dolu hayatlar yaşamış. Küçük yaşlarına rağmen büyük deneyimler yaşamış, cesaretle kimliklerinin peşinden koşmuş insanlar. Aileleri tarafından ise hiç şanslı olamayan... Ağlatır da güldürür de yerine göre(oyun). Oyuncuların bizimle etkileşimi oldukça güzeldi.

      4 karakter vardı... Evet 4. Hepimizi biyonik olarak birbirinin aynısı sterotipler zannedenler özellikle bu oyunu izlemelidir. Çünkü dördü de birbirinden oldukça farklı prenseslerdi. Hatta bir an, maksim gazinosunda assolist olasım gelmişti o zamanlarda, ya da o oyunda ben de oynamak istemiş te olabilirim. Ay ne bileyim, bugüne kadar deneyimlediğim en değişik tiyatro oyunu idi. Kıssadan hisse, fazla da sürprizin tadını kaçırmak istemem ama herkes izlese... Daha çok insan izlese...

      Takipte kalın derim, Aralık ayı gösterimini kaçırırsanız daha sonra ne zaman bu oyun sergilenir iyi takip edin. Fırsatı yakaladınız mı hemen izleyin. Emin olun çok eğleneceksiniz :) Oyuncuların, senaristin ve kitabı çıkaran derneğin de emeklerine sağlık tek tek...

Oyun hakkında detaylı bilgi...
      Tek başıma gidip izlemiş olamk kötü, belki de değil... Aslında yeni bir yer ve yeni bir şeyi keşfederken o macera da kimsenin bana ayak bağı olmaması... Amaan iyi ki de gitmişim ve de tek başıma gitmişim! Sefam olsun!!!
Sosyal Medyada Paylaşın:    Facebook Twitter Google+ Stumble Digg
 photo geri_zpsvjjlxydp.png  photo ileri_zpsmnpu8fzu.png

5 yorum:

  1. Bu tür şeyler zaten hep istanbulda....

    YanıtlaSil
  2. bunu oyun mu yaptılar? haddi canım...

    YanıtlaSil
  3. @exodya ay napıcen, işçi Göçü beyin Göçü gibi bu da LGBT Göçü... İstanbul'a doğru

    @xcoach aynen Şekerim, yapmışlar

    YanıtlaSil
  4. İnsan bir haber verir, belki gelme imkanımız olurdu di mi? Ama nerdeeee?

    YanıtlaSil
  5. Ay ne biliyim çekemem bye dersin diye korktum :D gelemezsin diye de düşündüm

    YanıtlaSil