EN SONUNDA: Ben De Varım

A ylardır yazmıyordum farkındayım. Tekrar tekrar özür diliyorum. Fakat iki okul bir de dergi de hayatımın içinde olduğundan(açık konuşayım) AY ZATEN BİRSÜRÜ ŞEY YAZDIM O BİLGİLER ESKİMEZ şeklinde bir rehavet çökmüşlüğü var üzerimde. Bu gönderiyi yazma sebebim size uzun zamandır sürpriz olmasını istediğim bir gelişme konusunda nihayete vardığımı söylemek...



      Aslında söylememe bile gerek yok, gönderinin kapağı herşeyi açıklıyor. Sonunda blogumun adını taşıyacak kitabımı toparlamayı başardım! Toparlamak ne kelime, ayların gecikmesiyle de olsa yayınlatmayı başardım. Size kısaca yayıncılık serüvenimden elde ettiğim donelerden bahsetmek isterim(belki sizin de bir kenarda bekleyen dosyanız vardır). Blogumun adı diye blog yazılarımı derlemedim elbet. Burada hiç yayınlamadığım yazılar da mevcut :)

      Temmuz 2013'ünde bu blogu açma sebebim, trans kadınlarla ilgili nitelikli bilgileri sağlarken ruhumuzun şenliklerini ve sancılarını da yansıtmaktı. İnternet üzerinden bugüne kadar 130 binin üzerinde tıklamaya(herkes ortalama 2-3 yazı okumak için bu kadar tıklama yapmış olsa 45-60 bin insana ulaşabilmişim demektir), ONEDİO'da yayınladığım 3 listenin toplam 300bin okumayı aşmış olması(ki herkes 2-3 kere okuyacak değil, yani daha fazla insana ulaşmış oldum) gibi güzel gelişmelere şahit olduğum sırada ülke nüfusunun 75 milyon olduğu gerçeği hergün aklımı kurcalıyordu. "Ya bana ulaşamayanlar? Ya derdine ses olamadığım trans kadınlar?" diyerek kendime verdiğim kitap yazmama sözünü de böylece kırmış oldum.

      İlk başta "Madem ki blogger'ım, şu anonim ama ünlü bloggerların peşinden takılayım" diyerek yayıncılık dünyasına kulaçlarımı attım(e tabiki kitap olacak dosyamı tamamladıktan sonra). Öğrendiğim ilk ders, bu işin fıtratında beklemek var. 2-3 ay beklerken aslında yaramazlık yapıp başka yayınevlerine de ayrıca mailler atmıştım. Gel zaman git zaman hedeflediğim vakite de yetişemiyordu bir türlü. Ha yayınlandı ha cevap gelecek derken neredeyse tüm yayınevleriyle iletişime geçmiştim. Tecrübeli insanlardan edindiğim deneyimlere dayanarak asla pes etmemiştim. Asla "bir transım ben, transseksüellere şu kader biçilmiş, bu içerikteki bir kitabı kim niye yayınlasın ki?" demedim! Çünkü günün birinde diğer insanların da bizlere alışması, bizleri tanıması gerekiyordu. Fakat o günün birini de getirmek için çaba sarfetmek lazımdı! Ki, gönderinin en sonunda yazan linkten kitabımı tescilletebilmişken "Hadi oradan! Öyle ya da böyle, şu ya da bu gün yayınlanacaktır o kitap" demekten asla vazgeçmemiştim.

      Bir yandan hislerime de güveniyor, kitap kapakları ve YAY-FED internet sayfasında yayıncıları araştırarak acaba nerelere yollayabilirim diye de araştırıp duruyordum. Şimdiki yayıncım RAY ile tanışmam daha önce olsaydı, belki de bu kadar yayıncılık ve hayat deneyimimi edinmeden şıp diye yayınlanacaktı. Çünkü, kişisel gelişim çizgisine tam oturtamadığım kitabıma rağmen(evet, yayın çizgilerinin dışındaydım) anlatım tekniğimi keşfeden ve ışığımı en sonunda gören bir yayıneviyle karşılaşmıştım. Eğer ki kitabınız bir yayınevi tarafından beğenilirse, o kadar da çok beklememiş oluyorsunuz(2-3 ay vs). Buradan öğrendiğim ikinci ders ise her yayınevinin kitabınızı değerlendirme kriterleri ve hayata bakış açıları farklı olduğuydu. Bu yüzden diğerlerinden ne duymuş olursanız duyun bu sizi asla yıldırmasın!

      Bir konuya daha değinmek isterim, eğer ki kitabınızı yayınlayacak bir yayınevi bulursanız, kitabınız üzerinde eleştiriye açık olmanız ve bazı değişiklik önerilerini kabul edebiliyor olmanız sizin faydanızadır. Kaprise kapılıp "noktasını bile değiştirmem" demek anlaştığınız yayınevini kaybetmenize dahi sebep olabilir. Bir diğer konu da, bazen kitabınızı yayınlamasalar bile o yayınevlerinin editörleri size yine piyasayla ilgili bazı ipuçları verebilir, daha sonraki yayınevlerinin dosyanızı kabul etmesini kolaylaştırabilirler. Bu yüzden kimseyle aranızı bozmayın. :)

      NOT: Yazdığınız eserin size ait olduğunu "tescillemenin" en güvenceli ve yasal tabanlı yolu, Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı Telif Hakları Müdürlüğü'ne başvurmaktır.(Noterden çok daha ucuza denk geliyor)