26 Ekim 2013 Cumartesi

Sihirli Gücüm Gibi

Ne alakam var lan benim burda
      Sihirli gücüm gibi dedim, aslında sihirli güçlere sahibiz, cidden. Hepimizin içinde birşeyler var. Hatta kontrolümüzde olsa da olmasa da gerçekleştiriyoruz, gerçekliği biz yaratıyoruz, çünkü düşünüyoruz. Yani varız :) Ama öyle efekt şirketlerinin elinden çıkma kıvılcımlar, ışık hüzmeleri falan beklemeyin. Her yer ışıldakla aydınlatılıyormuş gibi olurdu o zaman, düşünsenize. Sürekli kamaşırdı gözleriniz. Ayyyy! Zaten yeterince yapay ışık var her yerde. Elektriktir manyetik alanlardır, iyice ***ikilyo beynimiz. Tamam artık "ne alakası var?" sorularınızı cevaplayacağım.
      Bez bebek nana diye bir sihirli-dizi vardı, bilir misiniz bilmem. Bence bilmezsiniz. Çoluğunuza çocuğunuza bir sorun derim, NANA! Hayır yayınlandığı zamanlar ciddi anlamda "ağır çocuk" tum hani. Pokemon'ları izlesem elektrik kaçağına pikaçu misali elimi uzatabilirdim. Şimdi bunu aslında izleyen yaş ortalamasını ve kararkteristik davranışlarını da göze alırsak, aaayyyy vıdı vıdı vıdı on beş tane soru sorarlar size! Yok nana ne? Yok niye sordun? Yok baba bu niye kırmızı, yok anne allah belanı versin ne demek?.... O yüzden bir daha bir daha git gel yaptırmayayım diyorum.(+Ne kadar da sorumluluk duygusu sahibiyim, çok düşünceliyim, çok duyarlıyım hahahaha -Daha neler)

      Bizler çocukken, anne şunu al, anne baba şu oyuncağı istiyom, ay teyze bana gelirken barbie al diye diye milleti kendimizden tiksindirerek, insancıkların kafasını şişirerek ve ısrarcı, savaşçı kimliğimizle her istediğimizi elde edebildiğimiz zamanların fırsatını bilerek aldırdığımız oyuncaklarla böyle haşat edene kadar oynuyoruz, aileler o kadar para veriyor bunlara gereksiz yere, e tabi yiyosunuz tokadı(ama bana bir fiske bile vurmadılar ahahah ne kadar olaysız bir çocukluk bu böyle), sonrasında tabi yaşımız gereği maymun iştahlılığımız(sıkılıyoz napak), oyuncağın artık oynanamaz olması ve en önemlisi de "yenisinin çıkması" sonucunda eskileri kendi hallerine terkliyoruz. Tamam işte bu allahın cezaları oyuncak parçalarına neler oluyor? İşte bunu anlatan ultra yaratıcı ve fantastik bir konusu olan dizi(bez bebek) ortaya çıkıyor ve ben buradan ilham alıyorum. Oyuncaklar dünyası diye bir yer var, eski, yıpranmış, afedersiniz "şoolmuş" bütün oyuncaklar geliyor buraya, ooh gönlünce oyna, sanki bizlerin öldükten sonra gideceği şu cennet gibi. Ha bir de yetmiyormuş gibi sihirli güçlerin oluyor. Aman aman ay bir oyuncak daha ne ister ki, haline şükretsene evladım! Dünyada bir bez parçasıyken sanki ne muamelesi görüyordun ki(sahibinin kölesi, kuklası olmaktan başka)? Neyse işte bir de burada oyuncaklar 100 yaşına geldiğinde(ki bu yüz yaşın dünya yaşı olmadığını savunuyorum, değildir yani, her yer dünya mı yahu? Üstüme gelmeyin, ispatlarım) bir dilek hakkı oluyor. Hani sihirli gücün varmış, yetmiyormuş gibi bir de dilek hakkın var, oh bu ne bol bir dünya! Valla sahibi tarafından eskitilmiş, hor görülmüş, parçalanmış, köşeye fırlatılmış bir oyuncak olmak isterdim yemin ediyorum.(100 yıl sonrasında ne dileyeceğimi tahmin edersiniz.) İşte o kabak gibi fotoğrafını koyduğum bez bebek NaNa'cığım da İNSAN OLMAYI diliyor(salak, SSALAAK!). İşte bunların da başında bekçileri duruyor, periler perisi Kulina(Oya Aydoğan), bi' saniye gülüp gelcem. Ahahahahah...

      Uyarıyor kızımızı(şartnameleri okuyor), işte en fazla 3 kişi bilebilir canım, sonra bu bir yıllık bir süreç ve en sonunda tam bir insan olduğunda sihirli güçlerini kaybedeceksin. Tamam mı diyor! Gözü kara MANYAK bez bebeğimiz ise he diyor bu işe. Neyse ben birşey demiyorum, kendi tercihi(!)

Allam ya, şu tipe gel! Elindeki de sihirli yüzük bu arada, adaptör gibi, onsuz sihir yapamıyo, çalışmıyo yani.
      E benimle ne mi alakası var, nasıl mı kurdum şu bağlantıyı? Sihirli GÜÇ, kutsal falan, toplum tarafında görülen bu yanım "erkekliğim" yani dış görünüşüme göre bana erkek denmesini kastediyorum. Yani toplumun efendisi resmen erkekler yani. Din, toplum ve aile(adları batasıca) üçlüsü bir güzel kadın'ı ve kadın'ı çağrıştıran herşeye düşmanlık ve kin besleyerek sindiriyor. Ama gizli bir düşmanlık bu. Bazen kadınlar da farkında olmayabiliyor. Ben o kadınlara "Bayan" demeyi tercih ediyorum. İşte ben de 100.cü doğum günümü bekleyemeden(ulan kaç yıl yaşayacaz sanki) Kulina tarzı birine gidicem(sanırım cinsel kimlik konseyi oluyor burada) ve diyeceğim ki KADIN OLMAK İSTİYORUM. Lafımdan kastım, vücudumu, hormon ve ameliyatlarla da kadına çevirin, daha fazla kadın hissetmek(ay bunun da dahası mı olurmuş, erkeksen erkeksin, kadınsan kadınsın, ÖF) istiyorum kendimi. 3 kişi bilebilir kısmına gelince, bence 3 kişi bile bilemez, bilmemeli, nüfus cüzdanındaki "gerçek" diye adlandırdığım kimliğimi oynadığım dış dünya'da kimseye farkettirmeden cinsiyetimi değiştirmeliyim/düzeltmeliyim. Hani kimleri kimleri karşına alacaksınız, hiç birşeyi önceden kestiremeyebiliyorsunuz. Önceden Ar-Ge sini yaptıysanız bile(size gelecek tepkilerin) hiç te araştırma sonuçlarınız gibi çıkmayabiliyor geri dönüşler. Ve bir de hani belli bir yerden sonra hiç kimseden saklayamıyorsunuz. Bu iş cinsel yönelimlere benzemez(eşcinsel-biseksüel-heteroseksüel), yani nasıl diyeyim, dış görüntünüzün CİNSİYETİ değişiyor, ki bizim toplumumuzda da çok temel bir şey cinsiyet. Hani Erkeğin ve Kadın'ın kimlik rengi bile farklıdır. O derece! Haaa 1 yıl sonra "tam anlamıyla bir insan olma" ya gelince, bizde de "en az 2,5 YIL" süren bir aşamalar bütünü sonucunda, kimlik te dahil olmak üzere cinsiyetimiz değişiyor, ki değiştirene kadar ömrünüz zaten gidiyor, e sonrasında da ömrünüzden sıkıp bir ömür daha çıkarıp ta öyle gideriyor devlet, aile, toplum üçlüsü. Ömrünüzden ömür gidiyor yani. Bu tür ameliyatları olmak öyle "özenti" işi değildir, her transseksüel'in BİLE HARCI DEĞİLDİR!

      En doğru üç kişiyi buldunuz diyelim, sürecinize maddi açıdan DA yardım edebilecek üç kişi. E etrafınızda aşağıdaki gibi bir düşmanınız(birsürü düşmanınız) oluyor. Hatta bazen onlarla bir olmak zorunda kalıp hain planlara ortaklık etmek zorunda da kalabiliyorsunuz.(İtiraf edeyim hayata bir oyun gözüyle bakıyorsanız ben gibi, çok zevkli de olabiliyor. Ahahahahah)

Muahahahahah, yaşasın kötülük, sağdaki de dizinin şaklaban kötüsü ŞOKER(böyk)
      Tabi türlü maceralar atlatırsınız, kadın olarak ta lanse edilmeye başlarsınız, bunun yanında transeksüellik geçişinin de ayrı deneyimleri üstüste biner. Fakat gelgelelim gerçekten macera doğru bir hayatınız olur, fakat özenilecek gibi değil, çalışıyorsanız işten atılmak, çevrenizi kaybetmek, okuldaysanız(hele ki faşist düşüncelilerin ele geçirdiği bir örümcek beyinliler yuvasıysa) okuldan atılmaya, ya da daha iyi(!) ihtimalle komple dışlanarak başlayacağınız macerada gizli kuytu köşelerde sarkıp ilgi gösterip topluluk içinde yüzünüze tükürecek kadar saygısızlık yapabilecek ikiyüzlü(ve bir çoğu da gizli eşcinsel olan) erkekler, 3-4 çocuklu ve evli, iş adamı aile babaları, fakat sizden daha dantelli donlarla karşınıza çıkan, ikili hayat yaşayan vesaire kişilerin eline düşmek, e eğer iş de bulamazsan(malesef hala yüksek ihtimal) zorunlu seks işçiliğine düşmek. Zorunlu'sunu özellikle belirtiyorum, gerçekten sefillik içerisinde sürünürken, başka sefilliklerle azıcık karnınız doyuyor, allahaşkına %99 müslüman ülkede yaşıyoruz, kim kime yardım eder ki? Kim sevap işler ki? Ahahahahahahahahahaha....

      Doktorlara gidip gelmek, mahkemelere gidip gelmek, yalnız kalmak gibi TÜRKİYE'deki olası etkilerden sonra eğer 2,5 yıl geçer de "tam bir kadın" olmaya hak kazanırsanız(ki orjinal dizinin senaryosunda da bez bebeğimizin shirli güçleri iyice azalıyor fakat insan olması gecikiyordu, yani 2,5 yıl demeyelim) öyle nana gibi evinde hizmetçi olduğu adama tutulup sonra sevgilisinden edip te evlenemiyorsunuz(genelde). (Daha iyi ve benimle aynı şeyleri canlandırabilmeniz için diyorum ki Hakan'ı iş adamı evlenip karısı ölmüş, kadın sevgilisi olan bir adam, nanayı da travesti olarak canlandırmanız. Bir yıl sonunda nana erkekliğini "sihir güçlerini" kademe kademe tam olarak kaybediyor ve KADIN "insan" oluyor. Ve o kadar mutlu bir peri masalı ki Hakan'la evleniyor, Hakan o kötü kadını bırakıyor. Ve hayır Tan Sağtürk tipim değil, saçmalamayın.)

Nanaa aşkoooş
      Toplumda hala erkek gibi görülmenin bazı avantajlarını kullanmak işime gelse de bu tür farklılıkların kalkması için elimden gelen herşeyi yapıyorum, daha fazlasını da yapabilmek üzere. Eşitsizliğin hüküm sürdüğü bir cumhuriyet, demokrasi OLAMAZ! Mecliste bile KADIN KOTASI var hani. Yarısı erkek, yarısı kadın olamıyor mu milletvekillerinin? Peki bu erkek ve kadınların LGBT olanları da makul değil midir? Anayasaya neden "cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği" ifadeleri eklenip te zaten bize ait olan haklarımız iade edilmiyor? Bizim haklarımız kimsenin hakkına tecavüz etmeyecek kadar da saf ve temizdir! Ve sadece kendini değil, ülkenin tamamını düşünen, çevreci, antimilitarist, aşk dostu haklar bunlar... E çıkarlarına ters, onlar da gizli kapaklı yemek istiyor bazı naneleri ama gitsinler birbirleriyle yesinler, kimsenin fantezisinin öznesi olmak istemiyoruz biz! Bir kadın olarak okuduğum okuldan mezun olup, mezuniyet balosunun en güzel kızı olup, uzmanlaştığım o mesleği yapmak istiyorum! Ya da başka işler fakat bunları seçmede özgür olabilmeliyim! Ekmek aslanın ağzındaysa bile sadece heteroseksüellere, hatta çoğunlukla heteroseksüel erkeklere olmasın bu!
+Al canım yüzüğün, git tepe tepe kullan, ne halin varsa gör, hem de Türkiye'de. -Sağol Kulinaa ama sahibim TR'de napiyim?
      Bazı Notlar:
        1) Nana 100 yaşında ama oyuncak yılıyla o, çünkü aşağıda koyacağım "sahibinin" fotoğrafına bakın, allahaşkına maksimum kaç yaşında olabilir ki? Hem nana da maşallah bir genç bir genç, o güzellik sırlarının hepsini istiyorum canım unuttum sanma. Sihirli formüllerini yani ahahahaha. Öptüm.
        2)Aklımdaydı böyle bir benzetme, oh yazdım sonunda, fırsat ta oldu. Oya Aydoğan başta olmak üzere herkese saygılar efenim. Bide afiyet olsun.
        3)İnsan oldun da noldu kızım ha noldu? Sihirli güçlerini kaybetmeye değer miydi? Lağnet olsueaaann.. Ben olsam her halükarda sihirli güçlerim derdim.
        4)Ohaa ben de gitmiş sanki bütün bölümlerini izlemiş beynime de arşivlemişim, neler neler hatırlıyorum yahu ben böyle. Abooo.
        5)Dua edin SELENA'dan yola çıkmadım, belki sihirli annem, ama hiç biri bir "bez bebek" gibi uymadı kanımca. Tamam sondu bu.

      ÖPPTÜÜMM!!

Allah rahmet eylesin de bir yaş analizi yapsanıza? Nümerik olarak nana'dan daha genç değil mi ya? 68 falan. Belki de 122, of siz haklı olabilirsiniz!

Sosyal Medyada Paylaşın:    Facebook Twitter Google+ Stumble Digg
 photo geri_zpsvjjlxydp.png  photo ileri_zpsmnpu8fzu.png

3 yorum:

  1. "Ne oluyoruz yahu, bez bebekten mi bahsedecek cidden?" diyerek yazını okumaya başladım. Küçük kız seniii:D Bu dizileri 6-12 yaş kız çocukları izlerdi genelde. Sihirli annem, Selana, Acemi cadı ve Bez bebek. Bunları hep küçük kız kardeşim sayesinde öğrendim. Ben çok dalga geçtim bu dizilerle ya :D:D
    Yanlış anlamadıysam kendini Nana'nın yerine koydun. E o zaman neden Nanaya insan olmak için sihirli güçlerinden vazgeçilir mi diyorsun? Sen de kadın olarak görülmek için, erkek olarak görünmenin getirdiği avantajlardan vazgeçiyorsun işte. Senin yanında 3 kişi değil, daha fazla insan olacak inşallah.

    YanıtlaSil
  2. Ben izlerdin valla çokta severdim :D
    Toplumun kadınlara davranışlarını bende pek onaylamıyorum. Ama bak eskisi gibi değil artık. Erkekler kadına saygı duymayı öğrendiler ve bunu da kadınlar sağladı. Git gide de kadınların yerinin büyüyeceğine eminim

    YanıtlaSil
  3. @otum ben ettim sen etme lo diyomuşum :D hani sabretsin, elinde gücü varken insanlığı kurtarsın daha sonra aşama aşama insan olur yine. Küçük kız kardeş bakınız sen sfhssjss falan diyomuşum :D cidden sırf dalga geçelim diye çekilmiş o diziler. Emeğe yazık. İnşallah daha fazla insan olacak yanımda :) zirvede yalnızlığı tatmak istemiyorum hahhha :P

    @balım ya sihir olsun, kadına dönüştürme sihirleri olsun biliyon yani ilgimi çeken şeyler hep bunlar. Ha görünürde öyle geliyor olabilir fakat femen türkiye'ye bir tecavüz etmedikleri kalmış o eril pis kültürün, kadın erkek eşitliği sıralamasında dünyada 120.ci falan olmamız, bir de özgürlüğün sadece tek bir kesime reva görülmesi, bilmem kaç kendini camdan aşağı atasıca rezil pisliğin tecavüzüne uğrayan kız çocuklarının kendi rızası olduğunu düşünmeleri, ab standartlarındaki ehliyetin pembe olmasının kendine erkek diyen zavallılar tarafından çok kadın işi bulunması ve "devletin" BUNA HEMEN MÜDAHALE ETMESİ, MAVİ AYARI GETİRMESİ! Falan ay cidden saygınlık kazanmışız :( ama olsuuun artık çalışabiliyoz iş hayatında gizli tacizlere uğrayarak ta olsa yaşasın ahaha..

    YanıtlaSil