Ailem Acaba Onlara Açılmamı Hakediyor Mu?

Hayır, böyle bir ailem yok

      Dün annemle telefonda konuştuk, kaç gündür rahatsız ediyordum kadını, aile sırları ile ilgili yeni dedikoduları da ver kıız diye(bu arada kafedeki adam müziği kısabilir miyim dedi, ben de a tabiki evet dedim, bu blogu söylemedim, çünkü adam makale mi yazıyorsunuz dedi? Ben ise hayır sadece kendimi geliştiriyorum dedim).



      Ailemden bahsedeyim size kısaca(anne tarafı), 1 dayım(ve yengem) 3 teyzem 1 annem, anneannem, dedem ve 3 tane de kuzenim var. Ay bir de enişte(canı cehenneme adi ikiyüzlü)! 4 bacı(teyzeler+annem) sürekli birbirlerinin dedikodusunu yaparlar, hem de birbirlerine. Sonra yüzlerine bakarlar ve gülümserler, maşallah pek bir iyidir araları. Nazar falan değmesin nolur. Dayım zaten ne idiğü belirsiz, hani şu "Ankara'daki milletvekili dayı" lardan değil, "o güpgüzel anılarınızdaki" "hayaınızın kahramanı biricik dayınız" tadında da değil, eskiden gıcık kapardım, şimdiyse nötr'üm, ama evet, kuzenimin biriyle bir olup çok makaraya almışlığımız vardır. Kendisine selam saygı ve sevgilerimi GÖNDERMİYORUM çünkü öyle bir şey yok. Neyse boşverin dayımı, annemi sıkıştırmamın sonucunda, benden aldığı yeminlerle birlikte anlattığı şeylere gelelim.

      3 kuzenden en büyüğü, abim. Evet, benden çok daha ağır deneyimler yaşadı. Yani dışlanma, sınırlı sayıda arkadaş, cinsel kimlik şakaları değildi onun yaşadıkları.(Hayatımın çok güzel, güçlü ve başarılı anları da vardı, miileti çatlatırcasına. Ve buna bayılıyordum, hala bayılıyorum) Annesi de benim annemin benim yanımda olabildiği kadar güçlü değildi. Ne kadar sevmesem de ah benim "canımmm annem" o. Onun o güçlü ama bazen şapşal iradesine ve dikbaşlılığına her zaman hayran olmuşumdur ve sanırım genetiksel bir durum ki bana da geçivermiş :) Yani şu kadarını söyleyim, militarizmin, askerliğin iç yüzüyle karşılaşmış birisi o. Önceki vukuatları falan, ailenin en küçük bilmem ne kılıklı teyzesi(teyzem de) bunun üstünden destekli sallıyor da sallıyor, hani dedikleri gerçek olsa çocuk şu anda çok başka bir konumda olurdu, saçmalamasın.)Anneme o an dedim ki, anne bak millet isim vermeden bütün itiraflarını hikayelerini yazıyorlar, ben de okudum böyle bir çok blog, hem düşünsene, yazarak terapi dedim, ücretsiz de. Aaaa dedi, böyle şaşırarak sevindi. Aslında yaşadıklarından sonra akli merekelerini kaybetmesinden sonra yine iyi açılıyor dedi. İnşallah bu fikrimi uygulamaya koyar(ama takip eder miyim, hayır :D).

      Sonra zaten daha önce de duyduğum, o küçük şeytan teyzemin arkamdan atıp tuttuğu dedikodulardan birini de öğrenme fırsatını yakaladım, bu küçük, miniminicik, ciciş ama bir o kadar da kalbi pis "BAYAN"(evet o bir kadın olma erdeminden uzak) benim hakkımda abi diye bahsettiğim kuzenimin anasına benim hakkımda alenen "yumuşak" demiş. Bence çok daha ağır şeyler söyledi de. Saçını başını yolacağım onun, anneme de dedim tutma beni, o önce kocasını gizli eşcinsellerin din adı ailtında kurduğu cemaatlerden toplasın dedim. Bu arada o eniştem, teyzemi defalarca aldatmış, ailece herkes tarafından bilinen, fakat kulislerde konuşulan maceralarına zıt bir profil çizmeye çalışırken "Ömer Tuğrul İnançer" in hayranı olduğunu dile getirmişti(adam mature seviyor beyler). Anneme de açıkça söyledim, e valla bilemeyiz dedi. Ahahaha bence biliyorlar eniştemin bal gibi "delik olsun da benim için farketmez" ci olduğunu. Zaten sürekli beni işe çağırırdı, yardım edeceğim güya, zor kurtulurdum elinden. Kaslarını geliştirsene derdi, etraftaki adamları örnek gösterirken ki bir iç çekişi var, ahahahaha bir daha olursa hayırdır sesinin rengi değişti canım diyecem açık açık :D Evet şu andan itibaren sıcak savaş dönemindeyiz tatlım :) Kıssadan hisse zor kurtuldum elinden. E ağzımda bakla ıslanmamasıyla mimlendiğim için bana yaklaşmaya cesaret dahi edemezdi ahahahaha :D Onu da teyzem mimlediydi beni(dürüstlükten ne kadar çok dem vuruyorsa bir insan, o kadar sahtekardır mottosunun canlı bir örneğiydi kendisi)

Sosyal medya aracılığıyla da hönkürdüm.

      Sonra annem sigmund freud'un bazı görüşlerini okumuş, diyormuş ki; "zihin sağlığını korumanın en iyi yolu, hiç bir sırra sahip olmamaktan geçer" e haklı adam dedi. Ben de evet anne, biz de arkadaşlar la Jung'u inceliyoruz, orada da Freud'a biraz dokundurduk dedim. Zorunlu militarizmden de bahsettim, Türkiye'de ki askerlikten gerçek anlamda şimdi çekiniyor, çünkü canlı tanığından dinlemiş bütün o gerçekleri, dedim ki "anne o geçirdiği şeyin adında DİSKO diyorlar, disiplin koğuşu." İyice sindirttim kadına :D Bir de abim erkenden sıkılmış, dönüş biletini alın demiş hep, annem de tamam oğlum demiş. Anniş yaaa :D Anaç anniş. Sonra abimin yaptığı bazı hareketlere millet bakmış böyle bön bön, annem o an anlamış ki ne bakıyolar ulan, hani bu bakışların hiç bir etkisi yok gözümüzde. Bu arada etraftan duyduğu bu tarz "yumuşak" dedikoduları için, ben takıyormuşum dedi, bu kadar büyük bir sorun haline getiriyormuşum dedi. Hani yine de kendimi kaptırıp cinsiyetimi düzeltmeye niyetim olduğunu belirtmedim. Diyor ki, sıkı sıkıya kenetlenirsek bize hiçbirşey olmaz. Valla tatlım bana kenetlenmek isteyeceğini hiç zannetmiyorum, insanlardan ne ikiyüzlülükler gördüm ben be heyt! Ayrıca ailemin tamamını reddetmek istiyorum, tabi ki kendi paramı kazanıp lüks konforda bir hayat sağladıktan sonra. Çünkü beni enerjisel olarak aşağıya çekeceklermiş gibi hissediyorum. Anneme de o kadının ötekileştirici olduğunu söyledim, haklısın yavrum çocuğum dedi. Neyse ki oğlum ifadesi kullanmadı konuşmada. Oh, nispeten daha rahattım. Yani alevileri kürtleri falan asıp öldürelim demek gibi birşey olmuş bunun söylediği, e kocası bunu mutlu edemiyor ya, ona kiralık erkekler tutacam ben, sevabına! dedim(küçücük minicik tosun teyzem için). E yaşayamıyor dedi o da bazı şeyleri, allah ısla etsin, teyzenin ve ailesinin içindeki kötülükleri temizlesin allah dedi. E küçükken bu kadın bana ensest'ten tut bir çok konuda atıp tutuyor hakkımda, pislik çünkü. Cidden kocası bunu kendi haline bırakmış. Diyorum(boşuna değil) o kadın değil bayan diye. (Ailemden herhangi biri ölse ciddi anlamda üzülmeyeceğimi anlamışsınızdır sanırım) Ama sonrasında abimin annesi olan teyzemin de geçmişini hatırlatarak, defalarca anneme attığı kazıkları hatırlatarak(ne ararsan) ona da güvenme, sen hepsinden uzak dur e mi? dedim. Hiçbirine güvenme. Küçük kuzenim de gelmesin dedim 15 tatilde bize, ben başıma geleceği biliyorum, bu sefer de adım pedofili'ye çıkar tam olur!

      Annemin yıllarca parasını sömürdüler, benim hakkımı bile(abimin annesi ve hiç bahsetmediğim ortanca teyzem, ay o da beceriksiz, sadece ortalığı karıştıracak kadar çığırtkanlık yapar, onu der bunu der, zavallım, yalnız, bir başına ölecek o da). Anneme de baskı yapıyordum hep, gerçekleri görsün diye, seni ilgilendirmez diyordu başlarda ama daha sonra ondan daha uyanık ve akıllı olduğumu fark etmiş olacak ki artık sözümden şaşmıyor. HAH! Ama yine de arada bir aptallıklar yapıyor ve ben e yüzüne karşı aptalsın diyorum, periyodik olarak. O hiç bahsetmediğim teyzemden gerçekten hiç bahsetmek istemiyorum, o ve abimin annesi birlikte zaten onbinlerce lira borçla, aynı evin aynı odasına tıkılmış halde, sıfırı tüketmekle meşguller. Kendimi olabildiğince uzak tutmaya çalışıyorum ki yüz bulmasınlar benden. Aileme karşı ne hissedeceğimi de bilmiyorum ki, valla hissizim, cidden ne olursa olsun, baya böyle sinirlerim alınmış gibi tepkisizlikler içinde kalıyorum. Ohh umrumda değil :)

      O çok sevdiğim kuzenim de sadece yayılmasını istediğim dedikodular için onu kullandığımın farkında değil, o şekil ağzı gevşeğe böylesi ceza. Gitsin çıplak fotoğraflarını sevgilisine yollasın(gizliden de olsa uyardım, sevgiline yüz verme diye, o vereceği herşeyi veriyormuş zaten, ahlakçı ailenin ahahahaha ahlakçı kızı), anası babası başbaşa tatildeyken sevgilisini eve falan çağırsın. Yerim ya. (Ayrıca potansiyel bakımdan ondan daha güzelim hıh :D)

Hiç bir aile üyesi bir şu kadın kadar olamadı ki ya!

      Ohhh o ailenin var ya daha anlatılcak neleri var da. Hepsi birbirine düşman aslında, aile büyükleri(canım birtanecik anneannemle ailede en çok sevdiği torun olduğumu söyleyen, tasavvufun derinlerindeki dedeciğim) ölürse ben ortaya çıkan şenlikten bir belgesel yapmayı planlıyorum. Ve daha fazla da anlatmak istemiyorum, cidden sevilecek insanlar değiller. Bazen diyorum ki, neden bu aile? Belki yaşadıklarım sayesinde aklımı çalıştırdım? Değil mi ama? O ailede olmanın bile pozitif bir yanı vardır diye düşünüyorum.

      Baba tarafına gelince, sanırım gelecekte babam ve o taraftan kalacak bir miras işiyle uğraşacağım gibi geliyor bana, oohhh bütün mallar mücevherler heepsi bana ayol ahahahaha :D (paragöz) Zaten oradan çok haberim yok, ama daha kötü kokular gelecek sanki burnuma. Bir keresinde babam; "bizim ekmeğimizi yiyen de bize düşman oluyor zaten" demişti. Bence durumu gayet güzel özetledi orada. İyi ki zamanında anneme destek ve cesaret verip ayrılmalarında küçük te olsa bir katkım olmuş. Hayatım boyunca bana bunun hep getirileri oldu :) Bir de ailem boşandı benim biliyor musun? deyince benim yerime gereksiz üzülen insanlar, olm napıyonuz lan dedim :D Onu bile bir sır olarak sakladım ay deli been. Ama tabi boşanan kadına bakışlar hiçbir zaman iyi olmadı ülkemizde(TR Gerçekleri öyyyk). Onların yobazlığı ve benim hakkımda düşündükleri aşırı yobaz ve militarist fantezileri ise alsınlar kendilerini orgazm etsinler diyorum. Neyse, cidden onlar hakkında "A" bile demek istemiyorum ama hıncım büyük.

Hiç bir kadın "PINAR ANNE" kadar ideal ve mükemmel olamaz.
Saygılar selamlar "ANNE" ellerinden öperim.

      Not: Yiyişeni yiyişmeyeni birsürü sevgili vardı etrafta yine ve allahaşkına yeter :D Anladık aşıksınız yersiniz birbirinizi. En son da size aşkın tarifi bir fotoğrafla yazımı bitiriyorum.

Kızlar bizim için aşk bu dimi? Hıh boşverin diğerlerini
Tamam bi durun heh!
Tamam kızlar 3 deyince, AŞIK OLUYOZ!
3! OOOyyyyşşşhhhh bebeğiiimmm :* :*

      Not: KIZLAR ONU İLK BEN GÖRDÜM O BENİM OLACAK ÖPERİM! O BİR TEK BENİM AŞKIM OLABİLİR <3