3 Kasım 2013 Pazar

Şişli'de Transfobik Polis İşkencesi

Tüm trans kadınlar dünya güzelidir. (Kaynak: androgynousguy)

      Duyduğunuz(veya bildiğiniz) üzere Türkiye'nin birçok yerinde olduğu gibi şişlide de polisler birçok vatandaşa olduğu gibi(hatta daha çok) transların üzerinde baskılar kuruyor. Son iki haftada birçok trans kadın işkenceye maruz kalmıştı Şişli Merkez Karakolu'nda.



      Zaten (bir kere daha tekrarlıyorum) polislerin özellikle psikolojisi bozuk, sadist kişilik özelliği gösteren tipleri seçiyorlar ki "halkı tektipleştirip, içlerinden gökkuşağını ve beyni çıkarabilelim" diye. Gün gelecek benim de sevgilim okula gelecek, birlikte derse gireceğiz, o beni ziyaret ettiği için ne kadar da değerli olduğumu hatırlatacak bana. Ve güzellik yarışmasında eğer dereceye girersem doğuştan kadın bedenine sahip olmuşlar kadar takdir edileceğim. Ve o sefiller de bunları içlerine tıkıldıkları cehennemden acı çekerek izleyecek, ben de bununla eğleneceğim. Acı çektirdikleri herkes adına.

      2 Kasım(dün) bir eylem vardı karakolun önünde. Ben tabi geç kaldım :D Aslında kimseyle kontak kurmamıştım katılacağım diye, son anda zaten çıktığım gibi kendimi yollara koydum, internetten haritalara baktım, taa cevahire kadar yürüdükten sonra yanlış yerden saptığıma iyice emin olup ara yollardan kendi yeteneklerimle yine de buldum o karakolu. Ben geldiğimde ise manzara şöyleydi:

Polis fuhuş yap onurlu yaşa
Dünya özgür olur translar özgür olsa
Transfobiye, polis şiddetine karşı ses çıkar.
Ay Ay Ay Ay ayayayayayayyyy.. :)
Her yer taksim, her yer direniş!
TRANSLAR ARTIK SUSMAYACAK! SUSMAYACAKLAR, SUSMAYACAK! (favorim)
Devletin başına dönme gelecek
Polis, elini bedenimden çek!

       Polis açısından da manzara şöyleydi(ay allahaşkına ne kadar tekdüze, siyah ve renksiz enerjideler öyle ayhh):

canım ne korkuyonuz yaa, kendiniz gibi zannetmeyin herkesi!!!

      Ben tabi son anları yakaladım, yani internette de sonra baktım mentionlara, asıl eylemi kaçırmışım. Hay benim aklıma! İşte böyle yalnız adam stayla takılırsan olacaklar budur! Hani bir kontak kur bacım dimi ama :D Bu arada polisler neyden korkuyor, ulan zulmü yapan kendileri, aa, şaşırmış bunlar iyice!

      Yoldan geçenler olsun, birsürü insan ilgiyle izledi, iki adamın konuşmasını buldum "haa dönmeler işte bu" dedi yanındaki adama, sonra da geçtiler gittiler. Ben de o izleyenlerden biriydim işte, fakat şu fotoğrafları çekmek, dışardan eylemin nasıl göründüğünü de insanlara anlatabilmek için de bu yolu seçtim aslında. Evet çok bakış aldılar, ama karşılarında bir kitle vardı insanlığın, bu yüzden hakaret edemedi kimse, içinden geçse bile dışına yansıtamadılar, kirletmesinler zaten eylemi de kendileri gibi. Zaten hele bir etsinler, ben nasıl carlıyorum orda!!! E aslında bu kadar ilginin nedeni de hem haklı olmaları, hem kimsenin görmek istemediği fakat bal gibi de farkında olduğu gerçekler adına savaştıkları için ve muhteşem bir enerjiye sahip oldukları içindi. Gülümseyerek bakanları da yakaladım ehehe, başta kendim olmak üzere :) Ağzım ayrılmıştı sanki. Ama aranıza gelemedim, çünkü hiçbirinizi tanımıyorum daha, ayrıca o sakallı ve erkeksi sayılabilecek kamuflaj kostümümün içinde de ben trans kadınım diyemedim, bilmiyorum ya.. Öyle işte, sadece yoldan geçen biri rolünü oynadım. Evet ben geldim o eyleme, fakat ne adımı ne sanımı biliyor insanlar. Görünmezlik iksirimi içtim de geldim. Onlar beni görmediler, sesimi duymadılar fakat ben oradaydım, o zamanla birlikte şimdi de desteğimi verdim, veririm de yine.

      İşte açılmadan, kimliğinizin gizliliğini koruyarak ta aktivizm yapabilirsiniz(kesinlikle önermiyorum, çok özel sebepleriniz olmadığı sürece saklanmaya devam ettikçe heteroseksizme destek verirsiniz yavrum). Ben kim miyim? Oradan geçen biri, aynı zamanda da aranızdan biri. Kimseyle alakası olmayan bir "HİÇ" te diyebilirsiniz aslında.. Ama bu benim aktivizmime ve destek verebiliteme engel değil. Açılmadan da nasıl görünür olabilirsiniz, size onu göstermek için de yazdım aslında bu yazıyı a dostlar.

      Zaten çok ta uzun sürmeyen bir eylemin ardından olaysız da dağıldılar efenim, bizzat şahidim, hıh. Sonra aralarından yürüdüm, onlarla birlikte aynı yollardan geçtim, bazı muhabbetlere de şahit oldum. LGBTQIA'ların sadece eylemden eyleme var olmadığını, her an var olduğunu gösteren o anlar, size o anlardan bahsediyorum burada ben! Evet içlerindeydim, fakat dedim ya, "hayalet mod ON" diye. Daha sonra biraz geriye çekildim, gözlem yeteneğimi(yazar burada kendisiyle böbürleniyor yine). Aktivistlerin geçişine ve o andaki sokağa uzaktan bir baktım, o ne muazzam enerji böyle, her şey dondu o anda, herkes onlara dönmüş gibiydi sanki, böyle nasıl desem. Imm, ışık hüzmesi vardı etraflarında :D Onlar gittikten sonraki LGBTQIA'sız o sokağa tekrar gireyim dedim, e aradaki farkları iyice anlamam lazım ya, fakat bu sefer de ben tek başıma ortalığın tozunu dumana kattım(dermişim ahaha). Yok yahu şaka bir yana LGBTQIA'sız bir toplumun enerjisindeki durgunluğu ve düşüklüğü farkettim. TÜRKİYE, size söylüyorum, LGBTQIA bireylerle entegre olmak sizin hayrınıza, bundan SİZ KAZANÇLI ÇIKARSINIZ! Zaten çıkar ilişkileriyle örülmüş değil mi Dünya dediğimiz yer? Kazanmak için yaşamıyor musunuz hepiniz?
Sosyal Medyada Paylaşın:    Facebook Twitter Google+ Stumble Digg
 photo geri_zpsvjjlxydp.png  photo ileri_zpsmnpu8fzu.png

2 yorum:

  1. İki adamın konuşması aklıma yerleşti. "Haa dönmeler işte bu" demişler, geçip gitmişler. Böyle kabullenecekler, bakacaklar ki arkalarında onları destekleyen bir "ordu" var. Dokunmamayı öğrenip, yollarına devam edecekler. Çok iyi böyle eylemler olması. Keşke İstanbul'da yaşasam.

    YanıtlaSil
  2. zaten kabullenmek ZORUNDALAR HANİ YANİ! Başka şehirlerde de oluyor fakat istanbulda daha iyi, daha çok oluyor ve fırsatı kaçırmak istemiyorum.

    YanıtlaSil