bir.. PERİ'siniz! |
Küçüklüğünüze gidelim şimdi. Fantastik ögelerin inandırıcılığı tavanlardaki o yaşlara. Her türlü cinlere, perilere inanıp, arkadaşlık ta etmek istediğimiz, farklı olanların ve bu tür doğaüstü farklılıkların oldukça ilgimizi çeken o yıllara. Hatta özenirdik değil mi peri olmaya? Bilmiyorum birçoğumuz özenirdik, sihirli güçlere sahip olmak, o benzersiz, kusursuz özellik ağzımızı sulandırmaz mıydı? Herkesten farklı, güçlü ve bir lider edasıyla herkese artistlik yapardık, aradığımız sevgiyi ve popülerliği bulurduk. Kimse yenemezdi bizi :) Neyse, ben biraz daha farklı bir açı getireceğim :)
:) Hangi dizi olduğunu hatırlarsınız |
Periler dünyasında değil de Dünya adlı gezegende yaşadığınızı düşünelim. Perilerin varlığının bilinmediği, bilenlerin de bir şekilde "deli muamelesi" görüp aynı şekilde de dışlandığı bir Dünya'da... Aynı zamanda, işin vehametini anlamak/anlatabilmem adına anne tarafınızdan perilik gelmiş olsun, fakat babanız has mulis fani olsun. Bir gün ölecek, hayatında elde etmek istediği şeyler için emek, çaba ve zaman sarfeden bir insan. Ve dışlanmamak, dünya'daki dengeleri(!) bozmamak adına peri olduğunuzu söylemek yasak! Ana kuralları belirlediğimize göre empatimize başlayabiliriz(sanıyorum).
Anneniz sizi 1 ayda, sihirle, acısız doğuracağına çeşitli acılarla 9 ay karnında tutabiliyor ve bir insan gibi sizi "doğuruyor". Siz de yavaş yavaş, sihirsiz çıkıyorsunuz o karından. Tamam doğdunuz, peki sırf ne için bu kadar vakit kaybı ve acı? Sırf babanız başta olmak üzere bütün Dünya sizin ve annenizin birer PERİ olduğunu anlamasın diye. Kendin gibi değil de bir başkası gibi davranarak geçirmek zorunda olduğun bir hayata doğdun şimdi. Peri olduğunu söylemek zihnar YASAK! Nedenini sorgulayacağın zamanlar olacak ve "insanlar korkmasın" "bizi kıskanmasın" "öcü olarak görüpte sana ve bizlere zarar vermeye kalkmasın" "denge bozulmasın" "seni ve güçlerini kullanmasınlar" gibi birsürü bahane sıralayacaklar. Siz de farklılığınız olan, sizi siz yapan bu özelliği, gücünüzü ve kendinizi koruyabilmek adına insanlara yalan söyleyeceksiniz, ömrünüz boyunca. Haaa bu arada, periler ölümsüzdür onu da belirteyim. Hayatın size bahşettiği güzelliklerinizi gizli saklı yapmak zorundasınız, hayatınıza birsürü avantaj alabilirsiniz ama çaktırmadan, en yakınınız aile üyesi babanızdan bile. Ama yalnız değilsiniz. En azından anneniz var, o da hayatın bu acılarını çekmiş, varken yok demek zorunda kalmış bir PERİ daha.
Diğer ayrıntılara girmek istemiyorum aslında, sonuçta asıl konumuz periler olmayacak. Diyelim ki her şeye rağmen çok güzel bir hayatınız var, bütün insanlar size güveniyor, sizi canları kadar çok seviyorlar ve bütün sırlarını sizle paylaşıyorlar. Onların herşeyini biliyorsunuz. Fakat karşı tarafın güvenini sarsan bir durum var. Bu da sizsiniz! Sürekli bir antin kuntin işler, bazı gizlenmişlikler ve yalanlar. Artık sizi sorgulamaya başlıyorlar, NE VAR SENDE diye. Rahatsız oldukları bazı belirsizlikler var. Siz de ölümüne yalanlıyorsunuz kendinizi, hala. Fakat yaşamınız o kadar çekilmez ve gerçekten de "yaşanmaz hale geldiğini" farkettiğiniz o anda artık gına geliyor ve düşünmeye başlıyorsunuz. Acaba söylesem mi diye? Çünkü bu yalanı sürdürmek artık bir işkence geliyor size. Belki babanız, belki de en yakın arkadaşınız. Açılma sürecinizde bile kıvranıyorsunuz. Peri camiasında böyle bir niyetiniz olduğu anlaşıldığında bile müthiş bir korku ile sizi bastırmaya kalkarlar. Sırf kendileri, ama bazen sizin adınıza da bu endişeyi duyarlar. Haklılık payları da yok değil hani.
Peri olduğunu söylemek, ormanda gezmeye benzer. |
Herşeyi geçtiniz, artık geri dönüşü olmayan o yola girmeye karar verdiğinize iyice emin oldunuz. Geçiyorsunuz o kişinin karşısına, kendinizi zor da olsa toparlayıp diyorsunuz ki; HEY BAKSANA BEN BİR PERİYİM! (Karşı tarafın tepkisi; zönk!) İkoönce peri ne demek onu soracaktır. Siz açıkladığınızda kafayı yemiş olabileceğinizi düşünür. Buraası aslında küçük hasarlarla atlatılmış ta olsa geri dönüş için "en son" kısımdır. Eğer gözünüz cidden kararmışsa, bu tezinizde ısrar edersiniz, ya ben periyim demeye devam edersiniz. En sonunda artık elinizdeki tek kanıt olan sihirli güçlerinizi kullanarak karşınızdakine bir "David Copperfield" gösterileri sunarsınız. Önce bir afallar, fakat hala inanmak istemiyorsa bir düzenek hazırlamış olabileceğinizi düşünür. Fakat, düzeneklerin bile yapamayacakları imaknsızlıktaki sihirlerinizi de sergiledikten sonra karşınızdaki insan artık eskisi gibi olmayacaktır. Türlü reaksiyonlar gösterebilir, ucu bucağı olmayan. Bu kısmı size hayal ettirmek istiyorum, siz bir tanıdığınızın böylesi fantatik güçlere sahip olduğunu farkettiğinizde neler hissederdiniz? Biraz zorlayın kendinizi canım, bir hayalden birşey çıkmaz, aşın şu kalıplarınızı artık. Sınırsız insanlar olun ara ara da olsa. (Perihan teyze sizi dövcek ve o güçlerinizi elinizden alıcak ahahahah artık siz de ruhu elinden alınmış birisiniz, homofin içirilmiş gibi)
Farklılıklara alışamayacak kadar vizyonsuz biri olma olasılığı %85 olacağı için babanız bile olsa sizi reddedecektir, korkarak kaçacaktır, size taş atma usulüyle şeytan çıkarma ayini yapacaktır falan... Hayatınız eskisi gibi olmayacak. E aslında elinizdeki sihirli güçlerle unutturma(hafıza silme veya zamanı geriye sarma) gibi şanslarınız var fakat o işkence dolu ikiyüzlü hayata geri dönmüş olacaksınız. Yaşamak için, hayatınızı kurtaracağım derken bir başka şekilde yine öleceksiniz. Aslında periler ölümsüz falan değillerdir. Eğer fani dünyaya entegre biçimde yaşayacaklarsa yaşayan bir ölü oluyorlar sadece, fakat sırrını kimseyle paylaşmamak ve olayları profesyonelce kıvırmak hoşuna gidiyorsa muhteşem bir hayatı olacaktır, fakat bu sefer karakterini, kişiliğini kaybedecektir.
Şimdi de bu konulara(özet geçtim biraz ben yukarıda aslında) LGBT penceresinden bakmanızı istiyorum;
- Doğduğunuzda bir LGBT olarak doğmanız, heteroseksüel değilsiniz fakat doğanın dengesini bozduğunuz söyleniyor.
- Dünya'nın adı heteroseksüel. Hatta heteroseksüel erkek. Ve düzen intizam zannettikleri tektipleştirmekten de çok hoşlanıyorlar. Millet hizaya gelsin diye, insanların içlerindeki farklılıkları, acıyı hiçbir şekilde önemsemezler.
- Eğer farklıysanız, düzene ayak uydurmak zorunda bırakılırsınız, sizi öldürmemeleri için. Ve anlayacak kimse de olmaz sizi, ölmenize sevinecek adi karaktersizlerle bir arada yaşarsınız.
- İkiyüzlü bir hayat yaşarsınız, tabi avantajı var mıdır cinsel kimliğinizin bilinmez. Fakat bir farklılık olduğu kesindir.
- Burada anne de peri dedik ya. Belki anne gizli bir lezbiyen. Ya da trans bir erkek. Belki de LGBT olduğunuzu bilen bir anne. Bu ihtimaller dahilinde düşünün.
- Artık gına geliyor ve açılmak istiyorsunuz. Belki de kendinize sevgili yapacak kadar kaptırdınız heteroseksüel numaranıza. Karşınızdaki ilk başta inanmayacak size, sizse kanıtlamak için çeşitli yollara başvuracaksınız(sevgilinizin fotoğrafı, konuşmalarınız, girdiğiniz siteler vesaire) sonraysa aranız hiçbir zaman eskisi gibi olmayacak. Hayal gücünüze bırakıyorum, acaba size cinsel kimliğini açıklasa bir yakınınız, bakalım ne hissederdiniz? Nasıl tepkiler verirdiniz, dürüst olun bana karşı...
- LGBT'lerin de toplulukları/örgütleri var, fakat bu ülkede açılmanızın cezasını örgütler değil, TOPLUM VERİYOR! Dernekte de seni sadece uyarıyorlar, çünkü açılmak gerçekten geridönüşü genelde olmayan bir süreç. Kelam ağzınızdan çıkarsa cidden geri dönüşü zor.
- Ve sizin sihirli güçleriniz yok, hafıza silmek gibi. İkiyüzlü hayatınıza belki geri dönebiliyorsunuz fakat başkalarının da hayatını söndürerek(heteroseksüel bir aile kurmaya zorlanarak). Kimliğini saklamakla çok mutlu olabilecek, iş kıvırableceklere gelince de cinsel kimliklerini sadece seksten ibaret gören kişiler olduğunu düşünüyorum.
Verdiğim ipuçları neticesinde hikayenizi oluşturun, hayallerinizi bana gönderin(sadece düşünceleriniz etrafında vardığınız sonuçları da benimle paylaşsanız olur). Nasıl olursa olsun, empati yaptırabileceksem size ve kendimi anlatabileceksem ne mutlu bana. Yardım istemek, aklınıza takılanı sormak ya da daha fazla detaylı bir şekilde bu işi yapmak isterseniz de ulaşın bana. Açıkçası buna ihtiyacım var.
İletişim kurmak için: missstiffany@gmail.comÖptüm.
Şunu söylemek isterim ki şu an tam anlamıyla senin anlattıklarını yaşıyorum. Artık kendim olamamaktan yorulmuştum ve kendimi okyanusun serin sularına bırakır gibi gerçek kimliğimi söylemeye karar verdim. Fakat okyanus o kadar büyük ve bir o kadar da karanlıktı ki kendimi salamadım o serin sulara. Şimdilik sadece çok güvendiğim insanlara söyledim. Arkadaşlarımdan daha öyle bana karşı tavırları değişmedi (şimdilik). Fakat bunu zaman göstericektir...
YanıtlaSilYazın gerçekten çok iyi olmuş tatlım :) Başkalarının düşüncelerini bilemem fakat okunmaya değer olan ender yazılardan biri.
Muhteşemsin :) Kesinlikle açılacaksan kontrolü de elinden bırakma sakın. Ya belki arkandan farklı konuşuyorlar ve gizliden gizliye sana kazık atmanın fırsatını bekliyorlardır ve cinsel yönelimini bir "zayıflık" olarak görüyorlardır. Bu entrikacı dünyada kimseye güvenmediğim için aslında bendeki paranoya'nın binde birini sana bağışlamaya hazırım :)
YanıtlaSilAy çok teşekkür ederim yazımla ilgili düşüncenden dolayı <3