Kendini Görememek, Bilememek

      Aklım fikrim kendimde ve kendim de bir LGBTQIA olduğum için, yine, her zamanki gibi içimi bu konuda dökeceğim. Sadece içimi dökmekle kalmayacağım, aslında trans kadınlarla ilgili kangren olmuş bir açılma konusuna da ufaktan ya da tam ortasından değineceğim. Çünkü benim de aklımı çok kurcalayan bir konuydu. Zaten o kadar bencilim ki sadece beni rahatsız eden konular hakkında araştırmalar yapıp onları dile getiriyorum. Ahahahhh :)



      Etrafta o kadar çok "eşcinsel açılma hikayesi" var ki. Hani artık insanlar LGBT olmanın ayrıntılarını bilmeseler bile eşcinseller ve duyguları hakkında detaylardan biraz da olsa haberdarlar. Bazı heteroseksüeller empati de yapıyor, daha fazlası olur inşallah. Fakat kaçırılan bir nokta var, LGBT bireyler kendileri hakkındaki cinsel kimlik bilgilerine doğuştan sahip olamıyor. Bu yüzdendir ki, özellikle toplumumuzda heteroseksüel olmayan bireyler, kendilerini farkedebilme konusunda oldukça bocalarlar. Kafaları iyice karışır. Ağır depresyon etkileri de vardır bu durumun, birden içine kapanmalar, cıvıl cıvılken etrafını kara bulutlar kaplamışcasına, hatta enerjisi bir vampir tarafından emilmişçesine bir anda yaşanan durgunluklar vesaire... Gerçekten çok hassas bir dönem ve bu anda yaşananlar bütün hayatı etkiliyor. Gelgelelim kişi kendini keşfedebilme ve kendiyle yüzleşebilme yoluna girerse araştırmaya başlıyor, fakat bu araştırma sürecinde ne olduğunu bilmeden tam olarak açılamayacağından ve çok büyük ihtimal kendinden, gerçekliğinden korka korka bazı adımları atıyor(ya da atamıyor). Neyse işte eşcinsellik, transeksüellikten daha görünür olduğu için, tamamen bilinçsiz olan transeksüellerimiz de(hepsi demiyorum saçmalamayın) kendilerini önceden "eşcinsel bir birey" zannedebiliyor. Hatta bu şekilde beyanları da olabiliyor. Bu beyanlar ise gerçekten LGBT olma bilincinden habersiz insanlar için şöyle bir sonuç doğuruyor, "eşcinseller cinsiyet değiştiriyor". Ben diyorum ki YANLIŞ! Böylesi bir sürece girmeyi düşünen veya giren herkes, bilimsel tanımlar ve buluşlar çerçevesinde de "transeksüel"dir. Tabi gerçekten de "eşcinsel olan" bazı transfobik bireylerin ise baskılarına maruz kalıyoruz. Mesela; "niye cinsiyet değiştiriyorsun ki?" "Yok sen heteroseksist misin?" "Yok kendine daha fazla erkek çekmek için mi kestiriyorsun?" "Git evinde istediğin gibi kadın ol ama dışarıda erkek ol, görüntünle beni rahatsız etme, etrafımda erkek görmek isterim ben" "Canım farkında mısın iki erkek sevgili olabilir, ilişkiye girebilir, kendine yazık etme" "Sırf bir adamla evlenebilmek için, o dedi diye cinsiyet değiştirmeye değer mi" ve aklıma gelmeyen çok daha fazlası şeklinde sözler duyabiliyoruz. Hatta LGB tamam da underground dünyalarında tek başlarına yaşayan seks azgınları pis transları biz niye destekliyoruz gibi fanatik bir nefret söylemi bile duymamız söz konusu olabiliyor.

      Çok özür dilerim, konuyu, cümlelerimi toparlayabilmek, bir zemine oturtabilmek adına trans kadınlar üzerinden yapıyorum, fakat transeksüel bireyler içerisinde trans erkek varlığına ise bir kere dikkatleri çekmek istiyorum! Butch tarzı lezbiyen kadınlarla çok karıştırılıyorlar onlar da mesela. "Susma haykır, translar vardır" dedikten sonra devam ediyorum yazıma. Bakın, bizim LGBT'ler içinde ekstradan anlayış ve daha çok gündeme gelme isteğimizin nefret cinayetlerine en çok maruz kalan kesim olmamız dışında cinsiyet geçiş süreçlerinin de kişiyi oldukça zorlayan bir olgu olması ve bu yaşananları kaldırabilmek adına gerçekten muhteşem derecede güçlü bir psikolojiye sahip olmamız gerektiğinden, kısacası biraz daha "masraflı" olmamız yüzündendir.

      Fakat transeksüelliğin, eşcinsellikten farkını bilemeyen LGBT'lere acıyorum ve Allah'tan sabır diliyorum, hepimize. Ve buradan(kendi adıma da) çıkardığım bir ders var. Önce kendimizi, birbirimizi, en doğru kaynaklardan bilgilendireceğiz, daha sonra etrafımıza ve başkalarına açılacağız, kendimizi en doğru anlatabilmenin yolu budur. Devlet katında olmasa bile halk tabanında asıl o zaman destek görürüz ve cinsel kimlik konusundaki haklarımız konusunda çok daha büyük bir bilinç yaratabiliriz. Bu konuda benden daha çok elini taşın altına sokan birsürü "çok mükemmel" insanlar var ve bilsinler ki hepsine ayrı ayrı imreniyorum. Ve gerçekten onlara ne kadar teşekkür etsem az! İnşallah zamanla bu hareketi ben de birkaç adım daha ileriye götürecek projeleri başarıyla tamamlamak isterim.

      Kendini görmek, bilmek konusuna geri dönersek, tek başınıza yapamadığınız anlarda başka insanlar tanımaktır aslında. İnsanların sosyalleşmesinin gereklerinden biri de budur(kanımca). Dünya bazı genellemelerle doludur, bunları oluşturan da insanların ta kendisidir, tek bir insanı tanıyarak ya da sadece kendi içinizde boğularak hiçbir şeyi anlayamazsınız! Korkmayın, insanlarla iletişim haline geçin. Hislerinizi, yüksek benliğinizi aktive edin, onu dinleyin ki sizi en hayırlı insanlara götürsün bu konuda. Çünkü iç huzurunuzun kaynağı kendinizi tanımaktan geçer. Para, aşk, kariyer, güzellik vesaire iç huzur geldikten sonra daha bir koşarak gelir size. Bunların peşinden koşuncaya kadar iç huzurunuzun peşinde koşun ki hayatta elzem olan diğer her şey asıl sizin peşinizden koşsun. Ya tanışamıyorsanız, görüşemiyorsanız, adeta bir hapishane içerisindeyseniz bile en azından fırsatları kollayın, insanları GÖZLEYİN! Onları rahatsız etmeden de bakmanın yollarını keşfedin ve derslerinizi alın. Devamsızlık yapmayın ha, ona göre! Bu dersin notları yok, tekrarı da yok.

      Şimdi benim burada demek istediğim, cinsellikten ve dolaylı olarak ta cinsel kimliklerden korkmayın, öcü yok burada. Bilakis, cahillikten daha büyük bir tehlike yoktur. Cahilliği yenmenin en büyük yolu da bilgi edinmek, doğru kaynaklardan öğrenmektir. Ve, özellikle de transeksüeller için, açılma öncesindeki kendini keşfetme süreci bile sancılı geçebiliyor(eşcinsellerin de öyle aslında). Yani ortalıkta kendini eşcinsel zanneden translar varken kendini trans zanneden eşcinseller de var. Bu konuların açığa kavuşamaması ve eğitiminin verilememesinin nedenlerinden biri de heteroseksizm ve onun sosyal dayatmalarıdır. Açılın, ama doğru açılın! Kendinizi keşfedin, ama en doğru biçimde. Hassas konular hata götürmez konulardır. Unutmayın ki sizin açılmanız, sizin dışınızda bir çok insanı, hatta bir kitleyi bilinçlendirecektir.

      Okuduğunuz için çok teşekkür ederim. Hepinizi öpüyorum ve sevgiyle kucaklıyorum.