Güzellik Kompleksi

Esma Er & Zeynep Mansur

      Bendeki versiyonuna aslında "takıntı" diyebiliriz. Aynada sürekli olarak baktığımda, kendime özen gösterdiğim zamanlarda(banyo+cilt bakımı+sakal traşı) ki gördüğüm nispeten dişi görüntü çok hoşuma gidiyor. Aynı zamanda lazer epilasyon sonrası da ince kıllarım daha çok gözüme batmaya başladı. Keşke onları da kökünden halledecek bir teknoloji olsa. Kaymak gibi bir ciltle güzelliğimi taçlandırmak benim de hakkım değil mi? Ben bunlarla kraliçe olmak istiyorum <3 Gönlüme girecek prens'i en güzel halimle KRAL'ım yapmak istiyorum.




      Ben gizlenme takıntılarımın arasında bir prenses olma yolunda hızla ilerlerken kolumun üzerindeki ince kılları da traşlayıp kalın hale getirerek lazerlik hale getirme ile kendimi biraz daha tutup cılız da olsa kıllı halimle kendimi saklamayı istemek aarasında gidip geliyorum çünkü kıl tüy hava civa, bu ülkede sizin erkekliğinizi belirliyor(ahahahahahah gülüp gelcem bi sn). Bu cinsiyet kalıplarına destek verenleri cidden anlamıyorum. Hijyenik birşey değil ki o orman kadar kıllar? İyi bir yer bulduğunuzda cidden aldırmanız gerekebilir. Ya da bana bakan kırmızı kapşonlu uzun boylu gri eşofmanlı genç ama iri şeyi... Hayır bir heykel değil o da bir insan. Neyse onu da geçelim, kıla tüye bakmam ama şöyle de bir durum var, kimine kıllı bir yapıda olmak yakışırken kimineyse tertemiz halde olmak yakışıyor. Bu tamamen vücut ve yüz yapınızla alakalı birşey. Kabak gibi kalmak bazen tertemiz bir görüntü sergiliyor olabilir ama illa da bu kılsızlığın size yakışacağı anlamına gelmez. Yahu ben zaten transseksüel bir kadın olduğum için, aynı zamanda da bir kezban olarak görülmek de istemediğim için vücudumun kıllarını en azından görünmez hale getirmek benim için son derece önemli. E bunun için de para bulmak gerekli. Her an gidecek ne halim, ne de birikmişim var şu epilasyon işi için.

      Güzellik demişken, kavramın kendisi de baştan başa bir kompleks. Çünkü, tek bir olguya bağlı değil, güzelliğin kişiden kişiye göre değişen bir sürü şartı vardır. Fakat güzelliği es geçen bireylerin de sayısında artış olması lazımdır, çünkü "çirkinler de bir şans hak eder". Herkes benim kadar alımlı ve çekici olmak zorunda değil falan diyormuşum şimdi. Ahahahahahah, birazdan kötü kız tiffany'e dönücem ben sanırım, biraz frenleyeyim kendimi :)

      Şu sıralar hiçbir filme gidemedim, hiç bir tiyatro izleyemedim. Fakat çok güzel iki haber aldım, ahahaha. Recep İvedik 4 ve Eyyvah Eyvah 3 bir-iki ay sonra mı ne, vizyona girecekmiş. Allahım allahım dedim. İkisini de annemle birlikte seyretmeye giderdik hep, çok komik filmler bana kalırsa :D Birisi içimdeki kıro'yu, diğeri ise şivesini bile korumuş özgün yörelerin İstanbul'la kesişmesinden aldığım zevki tatmin ediyor. Gülerken kopuyorum resmen. Bu arada nevriye budak film olsaydı asıl o efsane olmaz mıydı şahan? Zaten iyice düştün gözden :( Hıh.

      Müziğe gelince, kendimi en iyi ve rahat hissettiğim o ruhun gıdalarına gelince, şu sıralar, yani son iki gündür iki şarkıcının eskilerde kalmış şarkılarına takmış durumdayım. Öyle unutulmuş, sabun köpüğü etkisi(ki artık herşey öyle malesef)ne maruz kalmış olmaları yine de aklıma gelmelerine engel değil. Geçen günlerde twitter'ımda da paylaşmıştım o iki şarkıyı. Her gün müzik dinlemek uzun zamandır benim bir bağımlılığım haline gelmiş artık. Bir tür uyuşturucu madde gibi bir şey. Ama nispeten daha sağlıklı ve bana iyi hissettiriyor. Ruhumun akışkanlığı neticesinde dinlediğim şarkılar da değişir. İki gün sonra aşağıdaki o iki şarkıdan yine ölümüne sıkılacağımın garantisini verebilirim size. Bu şarkılardaki dişilik halleri beni etkiliyor açıkçası :)

      Ve Zeynep Mansur'a da twitter üzerinden fikrimi belirttiğimde sağolsun geridönüş yaptı bana, sanatçı ego'sundan uzak ve sanırım şu sıralar yeni bir albüm çalışması içerisinde :) Kendisine başarılar diliyorum.

      Bu arada, kaçırdığınız(ya da kaçırmayıp okuduğunuz) çok güzel bir röportaj vardı. Bir geçn transseksüel kız hakkında. LİSTAG'dan Pınar Anne'nin kızı Ela, ah canım Ela'cığım sonunda aktivizmini onlarca adım daha öteye taşımayı başardın. Bebeğimsin bebekk :) Röportajı okumak için: Part1 | Part2 okumanızı ısrarla tavsiye ediyorum. Bu da benim "nacizane" röportajım. Benimkisi tek part'tan oluşuyor. Burdan Oya'ya tekrar teşekkürlerimi sunuyorum. "İşte beeyle beyle repertecler vereceez, beyle beyle sızacaaz aralarına muahahahahahahah :D :D" Not: şakaydı. Şaka olduğunu belirtme gereği duydum, e malum, Türkiye'de yaşıyoruz. 

      BEN BİR KADINIM, CİNSİYETTE BEYAN ESASTIR VE KENDİNİZE İYİ BAKIN GÜLLERİM, ÖPTÜM!