Ay daha neler

Ahahah, şu veletlerden 2 hafta daha fazla tatil yaptım ya; çatlasınlar :D

      Geldim ayol geldim bağırmayın? Evet ben de farkındayım kaç gündür yazı yazamadım, buhranlar geçirdim, fakat güzel ve tatlı tatilimden istemeye istemeye de olsa geri döndüm şimdi. Aklımdaydınız hep, yeni yazılarımı beklediğinizi de biliyorum ve ben de sizleri çok özledim. Haydi selamın aleyküm hepinize.

      Ay bir ay tatilimi yaptım güzeller, yattım kalktım, yürüyüşüme gittim, sporumu yaptım, bir de yemeğimi pişirdim. Biraz da bakım yaptım kendimi, peelingler, argan yağları vesaire. O rahatı başka hiçbir yerde bulamadığımı farkettiğimden dolayı istemeyerek geri döndüm. Bide anneciğimle birlikte gezdik, bana alışveriş yaptık, koyu lacivert diyebileceğim, siyaha yakın bir lacivertlikte trençkotumu da aldı :) Ama ben de onu çok memnun ettim tatil boyunca, bilenler, görenler anlayacaktır ne kadar hamarat olduğumu. Herkesten gelen tebrikler karşısında o kadar şımarmıştım ki. Ahahahahaha, ego tatmini yaşadığım yerlerden de ayrılmam biraz zor oluyor açıkçası.

Çok güzel diğıl mığ <3

      Her gören aynı zamanda baya bir zayıfladığımı görüyorlar, çünkü baya hem spor yaptım, hem de az yemek yiyip çok fazla hareketli bir hayatım vardı önceki sömestrda. 12'den önce uyanmadığım güzelim tatilim cidden o kadar çabuk geçti ki, ağlayacaktım dönüş yoluna giderken. Otobüste de süperlüks donanımları görünce allah be dedim, filmler de varmış. Uzun süredir merak edip izleyemedim "persepolis" adındaki animasyon filminin de yüklü olduğunu gördüm, eleştirisini de ayrı bir postta yazacağım.

      Geri dönersek, Tatilin ilk haftası yine okulla ilgili işlerle stres dolu geçti, gerek notlar, gerek haksızlıklar, gerekse staj işlemleri, kafayı yedirtti bana. Zaten staj yaparken kafayı yemişim. Araştırırken uzun saçlarımın sorun olup olmayacağı bir yer aradım, bir ay boyunca da hegemonik erkek ne yapar o kadar çok yoruldum ki. Kızkıza takıldık tabi stajda fakat offf o ne transfobiydi onlarda be, saç kes baskısı da cabası. Ben stajda ölmezsem bir daha hiç ölmem dedim, cinsel kimliğimi gizledim, sırf stajım yanmasın diye. E zorunlu tabi, onlar olmadan da mezun olamıyorsunuz. Ücreti de yok haliyle! Bir o, bir de geçen dönem ki okul hayatımdan sonra yeterince dinlenemedim, iyice çöktüm resmen. Ölsünler istiyorum(öyle işte yani). Neyse ki güç bela işleri tamamladım. O bir haftayı da huzur içerisinde geçirsem belki çok daha huzurlu olabilecektim ve o tatil bana yetebilecekti.

      Kırmızı eşofmanımla çıktım hep, kırıta sallaya yürüdüm ki kıvrımlarım iyice yansın, hoş bir vücudum olsun diye. Kendimce yöntemlerim var tabi, daha hormona da başlamadım yani. Lazer epilasyondan sonra azalan kıllarıma baktım da, onları saklamak için sürekli olarak ruhbanlar gibi giyinmek zorunda kalmıştım. Banyo yaptıktan sonra çıkarken gizlice çıkmak zorunda kalmıştım. Fakat konuşulan her konuda, gerek annem, gerekse arkadaşlarım yanında toplumsal cinsiyet konusundaki düşüncelerimi de yansıtmayı ihmal etmedim, insanları aydınlattım, düşüncelere sürükledim, ahahaha sonra küçük dağları yarattım falan.

      Gitmeden önce son gün, falıma baktıralım dedik çok yakın bir tanıdığımıza. Birlikte tatile çıkarız hatta, ay her falda bana kız arkadaş görür, kısmet görür, yine aynı şeyleri gördü. Haaa benim ****** annem de çıkardı benim kısa saçlı eski erkek fotoğraflarımı. Bir beğendiler bir beğendiler, dedim anam o***** yani, baksanıza sırf kendisi artık baskı yapamıyor diye böyle alttan alttan vurmaya çalışıyor bana hain, bir beğendiler bir coştular, iğrençler ya, midem bulandı o an. Oradan ayrıldıktan sonra annemi azarladım, benim iznim olmadan beni başkalarına gösterme sakın dedim! Gıkı çıkmadı, yok bir de çıksaydı, biliyor çünkü onun gibi benim de gözüm kara, sildirirdim o fotoğrafları ona!

Genel olarak etrafımda gördüklerim

      Bir de üç blogger ile görüşme fırsatı yakaladım. @gwertherr @cansamann ve @baloglann :) Cidden üçü de birbirinden tatlı, hoş, komik insanlardı. Fakat Werther'cığımdan hala bir yazı bekliyorum, çünkü başından sonuna, buluşmalarımızdan konuşmalarımıza kadar gayet kıskanılası :P ve hoş bir görüşme gerçekleştirdik. Spoiler vermeyeceğim fakat vakti gelince öğreneceksiniz ve diyeceksiniz ki; "keşke orada olabilseydik" Darısı başınıza inşallah.

      Ve sizlere ulaşmak için tehlikeli yollardan yürüyerek geçip en yakın AVM'deki wireless'ı keşfederek de olsa birkaç yazı yayınlamayı becerebilmiştim. Çünkü gerçekten bir miktar da olsa okunduğumu biliyorum ve geri dönüşleriniz beni yazmak konusunda çok daha fazla heveslendiriyor. Yazdıkça yazasım geliyor. Uzun süre yazmazsam içim kararıyor diyeyim yani size :) Blog yazarken çıkan köpüklere aşığım ben, böhühüheee, siz bunu #anlayamazsınız. (Ve 100.000 okunma sayısı ve takipçi kazanırmışım :D Ama 13 yaşımı aşalı çok oldu benim)