Yaşlanıyoruz

      Nerden geldim bu konuya bilinmez... Ne alakası var acaba? Ah, beni tanıdıkça farkedeceksiniz(hatta ben de daha bu sene iyice emin oldum diyebilirim ki) Mart ayları benim için 11 ayın sultanı, en deli-dolu, en gelgit'li dönemlerimi geçirdiğim aylar olarak tarihe geçirmişim hep...

Mesela böyle...

      Yanımda oturmuş, sıkı sıkı sarılasım gelen bir sürü insan, erkek, kadın, çocuk... Ağzını burnunu dağıtmak istediğim kafası çalışmayan bir sürü insan, erkek, kadın, çocuk... Bazen aynı insana ardarda bu farklı duyguları da hissedebiliyorum. Mart, genelde uykudan uyanma vaktidir. Doğa, yavaş yavaş uyanıyor. Günler uzayacak, 21 Mart'a ne kaldı ki? Hoş, şu sıralar hep karanlıktayız, fakat hastalıklar iyileşirken, diktatörler giderken daha çok sancı çekilir ya, sonrasında tamamen kurtulmak ve rahatlamak adına. Çünkü o hastalık derinlere yerleşmiştir, içinize kadar sinsice işlemiştir, sizden birşeyleri DAHA söküp atmak ister, çetin bir savaş verirsiniz o anda. Asıl önemli olan, sağ çıkabilirseniz enerji temizliğinden sonraki güpgüzel Dünya, yeni Dünya :)

      Bu yeni Dünya'da aşk da var, eskisinde de vardı, fakat yeni Dünya aşkları tahminimce çok daha yüksek olacak, heyecandan sizi tekrar hayata bağlayacak, öyle benim gibi ortalamanın üstü ve ultra yakışıklı gençleri dikizleyip durmayacaksınız. Ay günü gelip güzelleşip akça pakça olduğumda hiçbir şekilde kimseciklere bakmayacağım :) Onlar bana şu andakinden çok daha fazla ve cesaretli bir biçimde bakıyor olacaklar. Bazılarından, erkeklik intikamı alacağım, bazılarına gönlümü kaptıracağım, fakat biriyle öyle bir aşk yaşayacağım ki, literatür yazsalar bir cilt benim ve onun aşkına ayıracaklar(bu şanstaki beyefendi bakalım nerede, öyle hemen benim diye atlamak cidden o olduğunuzu göstermez)

      Cemre'ye ne oldu? Yanlış hatırlamıyorsam o da birkaç güne kalmaz düşecekti, hani baharın habercisi olan. Bu seferki siyasi cemre ise 30 Mart seçimlerinden sonra düşecek. Yaşlanmaya doğru giden yolda daha fazla işkence çekmek istemiyorsanız OY KULLANIN!

      Konuyu dağıtmazsak, kendimi yeniliyorum sanırım o dönemde. Özellikle de benim için yılda bir gün kutlamaya değer o günde yaşadıklarımdan sonra sanırım yıllık bakımlarımı ve arınmamı yapıyorum. Mesela, geçen sene, üniversite geçen sene de etrafımdan temizlemem gereken arkadaş grubumla aramdaki bağlar kopmaya başladı. Hatırlarım, bağları tamamen kopardığımız bir gün, gerçekten arkadaş olmam gereken bir insanla birlikte üniversite konserlerinden birine, bir Teoman konserine gidiyorduk, RAHATLIĞIMA SAĞLIK :) O gün gerçekten bazı günleri kutlamam ve o günlerin aslında kurtuluş, yenilenme ve arınma günleri olduğunu farkettim. İnsanların hayatında bu anlar hep olur, fakat derler ki; "Ay arkadaşlarım beni terketti" "Ay ben o çok sevdiğim aşkımdan pat diye ayrıldım" "Aaaa annem babam beni evlatlıktan reddetti". Gereksiz insanları etrafınızdan temizleyemiyorsanız, ya da yıllardır hayatınızda hiçbir enerji değişimi olmadıysa reiki uyumlanmasını almayı deneyin. Usui reiki, el veren bir üçüncü seviye master'dan sonra 21 gün bunu yapmaya devam edin, etraftan beklenmedik tepkiler alacaksınız, hem iyi hem kötü. Hem de hiç bir fiziksel eylemde bulunmadan... Bunu kendi iyiliğiniz için yapın

Eskiden ne enerji verirdim ama :D
Çevremce şifa için aranan insandım
Manevi yönüm, enerjim temizdi sanırsam

      Yaşlılığa gelince, sandığınız gibi bilgi ve görgünüz artmıyor. Onu artırmak sizin elinizde, genelde de gençlik yıllarında elde edeceğin şeylerdir. Hatta bu ve benzeri konularda, maddi ve manevi konularda sertifikalı programlar veriliyor, parasıyla(kapital düzen işte ne yaparsın). Eğer vücudunuza da dikkatli özeni göstermezseniz, sadece bir çöküş olmaktan ileri gitmiyor yaşlılık süreci. Ha, sadece edep sahibi insanlar "yaşınıza hürmeten" saygı göstermiş gibi yapacaklar size. Gerçekten sevebilirler de, geçmişinizde neler yaptığınıza bağlı olarak. Ne kadar sevgi verirsen, o kadar da alırsın. Ama siz siz olun, gençlikte kendinize dikkat edin ki vücudunuz size yaşlılıkta araç olsun, ayak bağı değil. Çifte kavrulmuş acılarla yoğrulmak istemezsiniz eminim ki o yaşlardan sonra. Öyle bir mazoşizm daha icat edilmedi hani.

      Bunca yaşlılık bahsi geçti de gençler, gençken ölenler ne olacak? Bu kadar tavsiyeye MALESEF ihtiyacı kalmayan o melek ruhlar?! Sadece Berkin, Burakcan, gezi şehitleri değil, genç yaşta o kadar çok kişi ölüyor ki... Çocuk işçi olan da var, aile evinde işkence gören de. Yaşıyorken kıymetini bilin, sarılacak birilerini bulun. "Güçlü ve yalnız"ı oynayacak olsanız bile! Vücudunuzdaki derin çatlaklara ve güzelliğinizi gölgeleyen kıllar gençliğinize sandığınız kadar da fazla etkisi olmuyor. Fakat transseksüel olduğunuzu elinizden geldiğince gizlemeye çalışmak gençliği bıraksanız yaşlılığı çalıyor. Ha, gizlemezsen eldeki bulgurdan da oluyorsun, nefret cinayeti, at hırsızlarıyla 20 TL'lerini alarak birlikte olmak, polis tarafından durduk yere 69 TL cezalar yemek, barınma, sağlık sorunları VE BUNLARIN HEPSİ SOSYOLOJİK NEDENLERDEN DOLAYI! Gençlikte cahillik çok olur, fakat şimdiki gençlerde hiç cahillik görmüyorum ben. Eğer varsa da o cahilliklerini almak için elimden geleni yapıyorum, gençliğimi, genç kadınlığımı yaşayabilmek adına. Yaşlılıkta da şu anki gibi ruhsal çöküntülerimle uğraşmamak adına...

Aşk gençleştirir, sevmek/sevişmek de öyle

      Bir de aşırı kısa kızlarla dalyan gibi oğlanlar hiç yakışmıyor.
      Bir de doğum günü kutlamak, bazen de yüzüne çarpmaktır yaşlanma gerçeğini.
      Bir de az su içersen erken kırışırsın, hem içte, hem de dışta.