Kendinizi Güzel Hissetmenin 5 Tiffany Yolu

K endinizi güzel bulmuyor musunuz? Etrafınızda dış görünüşünüzle ilgili dalga geçen insanlar mı var? Dışlanıyor musunuz? Arkanızdan dedikodu mu yapıyorlar? Eğer bu ve bunun gibi dertlere sahipseniz, ne yaparsam yapayım güzel olamıyorum demek gibi bir ümitsizliğe düştüyseniz bu yazıyı okumadan geçmeyin. Size kendi saptadığım 5 yöntemle, yine de güzel olamasanız bile "GÜZEL OLACAĞINIZ", kezbanlık denilen şeyin pençelerinden kurtulma yollarını burada bulacaksınız. Evet kızlar, intihar etmeye hiç gerek yok, bırakın onlar ölsün.


      Hayıflanmalarınıza karşı size hak veriyorum, cidden dünya çok acımasız. İnsanlar, birbirinin eksiğini kusurunu gediğini ararken günlük hayatınıza devam edebilmek için psikolojinizi korumak, iş veya okul temponuzda da düşüşler yaşamamak için büyük önem taşıyor. Gerçek anlamda rekabet dönen bu ortamda, kimselere kendinizi yem edip sömürtmemeniz adına koruyucu, özgüven yükseltici 5 yoldan bahsedeceğim.

1 Öncelikle kabul etmeniz gereken bir gerçek var, bunu gözardı etmemeniz gerek. Herkesten önce siz kendinize bir bakın. Bunu yapabilmeniz için 17.yy da Ayna diye birşey icat edilmiş. Kendinizi görmek, birçok şeyin farkında olmanızı sağlar, nasıl bir facia(!) ile başbaşa olduğunuzu herkesten önce siz farketmelisiniz.

2  Kendinizi "kesinlikle" eleştirin. Bu konuda asla cimri davranmayın. Kimsenin düşüncelerini takmıyorum diyebilen birisi değilseniz, gözden kaçırdığınız veya ihmal ettiğiniz bir eksik üzerinden "yılın olayı" olma riskiniz her zaman devam eder. Unutmayın, arkanızdan konuşulanları her zaman duymayabilirsiniz. Başkası laf söyleyeceğine, kendi canınızı kendiniz yakın, bir kereliğine!

3  Proporsiyonun ne olduğunu öğrenin. Öğrenir öğrenmez vücudunuzun proporsiyonunu hafızanıza kazıyın. Nerem yamuk, özel gecelerde nereden dekolte verebilirim, bacaklarım mı yoksa göğüs çatalım mı, fazla kilolarımı nerelere saklayabilirim? ve bunun gibi diğer sorulara da cevabınızı bulun. Ve çıkabildiğiniz kadar kıyafet/giyim alışverişine çıkın. Ne kadar ertelerseniz o kadar da zor duruma düşersiniz ve kurtulmanız da bir o kadar imkansız olur. Unutmayın, bu bir ölüm-kalım meselesi, psikologlara saygım büyük fakat oraya harcayacağınız paraları da... Anlatmak istemiyorum :) Siz beni çok iyi anladınız, bir Nişantaşı çıkarması yapabilirsiniz mesela. (Modayı takip etmeye başlayın dememe gerek yok herhalde)

4 Milletin ağzı torba değil, fakat büzebilirsiniz. Gerek duruşunuzla, gerekse de tavırlarınızla kolay lokma olmadığınızı belli edin. Gerekirse -sözlü veya fiziksel- çirkefleşmekten hiç çekinmeyin. Hatta, biraz da "kapı dinlemeyi" öğrenin, kaçırdığınız birçok fesatlık olabilir. Eğer çocukluğunuzda sizinle çok uğraşmışlarsa iyi bir idman yapmışsınız demektir. "Yaşam koçlarınıza" teşekkür edin(ay yüzlerine gidip değil tabiki, ahahah rezil olmaya çalışmayın).

5  İçsel doyuma ulaşmak, belki de en önemlisi. Bu adım, size ilk 4 adımın veremeyeceği birşeyi verecek; "Özgüven". Ve şunu söyleyebilirim ki, ne düşünüyorsanız, onlar gerçekleşiyor, siz isteseniz de istemeseniz de. En büyük gücünüz/silahınız beyniniz orada bedava dururken neden kullanmayasınız ki? Bir mantranız olsun. Bunu her fırsatta tekrarlayın, hatta meditasyonunu dahi yapabilirsiniz. Ne kadar etkilerseniz, mantranıza ne kadar inanırsanız, o kadar olumlu ve yüksek bir insan olursunuz. İlk 4 adım sizi kurtaramayacak kadar yetersiz kaldıysa(allah düşmanımın başına vermesin), kesin ilaç bu adımda! Örneğin; "Gencim, Güzelim, Havam var, Param var" "Kendimi derinden seviyor ve onaylıyorum" "Ay bir gün yine güzelim... ahahhhaha" "Hasetlenip de çatır çatır çatlayacaklar, ahahaha" "Gücüm, güzelliğim..." diye liste uzar gider. (Fakat ilk örneğimi kullanırsanız paralarım siz ona göre J)

      Büyük ihtimalle, artık siz de aramıza hoşgelebilirsiniz güzeller ;) Güzel kalın, güzelliklerin tadına bakın...