4 Şubat 2015 Çarşamba

Türk Ceza Kanunu 122. Madde

türk ceza kanunu 122 madde tck 5237 sayılı kanun

rans bir kadına Galatasaray Hamamında yapılan ayrımcılık, sizi almayız vs. tarzı hak ihlali sonuca bağlandı. Ve TCK 122. Maddeye dayanılarak hamam işletmecisine ceza verildi. Haber için tıklayınız. Hukuk, yaşamımızda uğradığımız ayrımcılıklara kesin olarak çözüm sağlayabilecek midir? Peki anayasada orada burada adımız yokken nasıl oluyor da bir trans için adalet sağlanabilmiş. İnceleyelim.



5237 Sayılı kanunun Değişik: 2/3/2014-6529/15 md. si diyor ki[1,2]:

      (1) Dil, ırk, milliyet, renk, cinsiyet, engellilik, siyasi düşünce, felsefi inanç, din veya mezhep farklılığından kaynaklanan nefret nedeniyle;
      a) Bir kişiye kamuya arz edilmiş olan bir taşınır veya taşınmaz malın satılmasını, devrini veya kiraya verilmesini,
      b) Bir kişinin kamuya arz edilmiş belli bir hizmetten yararlanmasını,
      c) Bir kişinin işe alınmasını,
      d) Bir kişinin olağan bir ekonomik etkinlikte bulunmasını, engelleyen kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Peki bu kanun neden var?[3]

      Madde, insanlar arasında, yürürlükteki kanun ve nizamların izin vermediği ayırımlar yapılarak, bazı kişilerin hukukun sağladığı olanaklardan yoksun hâle getirilmelerini cezalandırmaktadır. Madde suçun maddî unsurlarını üç ayrı bentte ayrı ayrı belirtmiştir. Bu fiiller, maddede sayılan ayırım nedenlerine dayanılarak bir taşınır veya taşınmaz malın satılmaması, devredilmemesi veya bir hizmetin icra olunmaması, hizmetten yararlanmanın engellenmesi, kişinin işe alınması veya alınmamasının bu ayırım nedenlerine bağlanması, besin maddelerinin verilmemesi, kamuya arz edilmiş bir hizmetin yapılmasından kaçınılması, kişinin herhangi bir ekonomik faaliyette bulunmasının engellenmesidir.

      Ancak menfi nitelik arzeden ve ihmal tabiatında bulunan bütün bu hareketler maddenin birinci fıkrasında gösterilen saiklere bağlı olarak gerçekleştirilecektir; yukarıda belirtilen olumsuz hareketler, kişilere karşı kökenleri, cinsiyetleri, aile durumları, örf ve âdetleri, kişilerin değişik felsefî inançları, ayrı bir etnik gruba mensup bulunmaları, farklı ırk, din, mezhep mensubu bulunmaları nedeni ile gerçekleştirilmiş olacaktır. Yoksa söz gelimi iş sahiplerinin beğenmedikleri kişileri işe almamalarının cezalandırılması söz konusu değildir. Amaç, vatandaşlar arasında çeşitli etmenlere dayanan grup mensubiyeti nedeniyle ayrım yaptırmamaktır. Madde böylece aslında millet bireyleri arasında bölücülük yapılmasını önlemek amacını gütmektedir.

Genel Olarak TCK 122. Madde

      Özeti yapılamayacak bir kaynak olduğundan ötürü merak edenler Buraya Tıklayarak TCK 122. Madde hakkında daha fazla bilgi edinebilirler(Uluslararası sözleşmelere uymak zorunda olmamızdan ötürü çıkarılan bir yasa olduğundan daha fazlası yer alıyor)...

Yaşanan Vakada Nasıl Uygulanmıştır?

      Burada tahminlerimi ve avukat arkadaşlarımın fikrini yazacağım sizlere. Tahminime gelince; Dil, ırk, milliyet, renk, cinsiyet vs... kanun kapsamında belirlenmiş olan kriterler var. Ve cinsiyet, ayrımcılığa uğrayan kişinin kapsama alınabileceği en yakın kriter olarak duruyor. Yani en mantıklı şekilde, cinsiyetine dayalı ayrımcılık yapıldı kararı verilmiş olabilir. TCK 122. Madde uyarınca verilen ilk ceza da (bilinen) bu vakadır. Avukat arkadaşlarımın fikirlerine gelince, cinsiyete dayalı karşı tarafa hüküm giydirmek Hakimin insiyatifine/yorumuna/takdirine kalmış bir karar imiş.

Yasadaki Eksiklik?

      Bir transa yapılan ayrımcılık hakimin kişiliğine ve fikirlerine göre yapılan takdire bağlı. Bu eksikliğin giderilmesi için Dil, ırk, milliyet, renk, cinsiyet vs... nin ardına "cinsiyet kimliği, cinsel yönelim" ifadelerinin de eklenmesi ve bu iki kavramın tanımlı olması gerekmektedir. Açıkça cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği yazmak yerine "Başka bir statü[4]" demek, LGBTİ'lerin uğradığı ayrımcılıkların cezalandırılmasını ucu-açık bir biçimde tanımlamak "her insanın kanunlar önünde eşit olması" ile de çelişir.

Cinsel Yönelim İbaresi

      2004 yılında TCK'nın bu maddesine "cinsel yönelim" ibaresi eklendi, fakat TASLAK olarak. Yasanın yeni hali böyle olacak, bir köşede dursun düşünelim tarzında... Bir süre sonra da (kanımca ayrımcılıkları meşru kılmak için) yoksayma politikalarına devam ettiler ve "cinsel yönelim" ibaresi tekrar çıkarıldı TASLAK İÇERİSİNDEN! 

Kaynakça:
Sosyal Medyada Paylaşın:    Facebook Twitter Google+ Stumble Digg
 photo geri_zpsvjjlxydp.png  photo ileri_zpsmnpu8fzu.png

3 yorum:

  1. Bu karara sevindim. Ancak adalet hakimlerin insafına bırakılamaz. Sonuna kadar haklısın. Verdiğin linki okurken bu yasadaki değişiklikler dikkatimi çekti. Bu maddeye 2003'te "cinsel yönelim" ifadesi eklenmiş, sonra çıkarılmış. Sorsan "ve benzer sebepler" ifadesi bunu da kapsıyor derler. Anayasa komisyonundaki görüşmelerde de eşitlikle ilgili maddeye cinsel yönelim ifadesini koymamak için diretmişlerdi. "Herkes" gibi muğlak bir ifadenin yettiğini savunuyorlardı. Yasalarda adı olmayanın haklarından söz edilebilir mi?

    YanıtlaSil
  2. Daha ilk maddeden başlayarak ceza alması gereken yüzlerce insan tanıyorum... Yasaları uygulayacakların da insan olduğu gerçeğini göz önüne alırsak uygulamada dehşet sıkıntılar yaşanıyor her daim. Yasalarda yer alanları ve dolayısıyla haklarımızı ezbere almadıkça, herhangi bir hakkımızı savunmayı, üzerine gitmeyi hep kulak arkası ediyoruz. Benzerlerine emsal oluşturmalı...

    YanıtlaSil
  3. @kalbininsesi hak iade etmemek için popolarını diretiyorlar fakat amaçları nedir? Ayrımcılığa uğramamız onların ne işine yarıyor?!

    @nakhar haklarımızı ezberlemek için bir yere yazmak not etmek gerekiyor işte :) ya da birilerinin daha kolay ulaşılır hale getirmesi gerekiyor. Emsal oluşması için de böylesi haklı kararların da arşivlenmesi gerekiyor.

    YanıtlaSil