Anadolu'nun Bağrından

B ugünkü konuğum Anadolu'nun Doğusundan, Erzurum'dan bana içini döküyor. İlk tanıştığımızda da oldukça samimiyetimiz oluşmuştu, yazıştıkça çok daha kaliteli insanlar olduğumuzu farkettik. Kendisi gelecek nesilleri şekillendirecek bir meslek erbabı(yani meslek erbabı demek doğru oldu mu bilmem, umarım saygısızlık etmemişimdir). Ülkemizde yaşayan herkesin birbiriyle iletişip, temas etmeye o kadar ihtiyacı var ki...



      Sevgili Miss;

      Öncelikle beni kırmadığın için teşekkür ederim. İlk basta sayfana yazma gereği hissettim çünkü kızın biri çıkmış "ne diyor bu?" demeni istemedim.

      Şunu söylemeliyim ki senin yazılarından önce trans konusunda gerçekten ürkek  bir yapım vardı. Gayliği, lezbiyenliği dahası bir insanın biseks olabileceğini yada bu şekilde hissedebileceğini kabul ediyordum. Fakat niye bir insan trans olsun ya da böyle hissetsin ki derdim. Fakat senin yazılarını, çabanı görünce "niye böyleyim, niye bu kadar dar fikirliyim ki?" diye kendi kendimi sorgulamaya başladım.

      İşin açıkçası bu şekilde düşünmemin nedeni bu şekilde yetiştirilmiş olmamdan kaynaklanıyor. Trans denilince hep bir korku hep bir çekinme yaşadım. Çünkü televizyondaki haberlerde seks işçisi olma zorunda bırakılmış trans bireyleri gösterip gösterip "cinsiyetini degiştirmis adam parayı az bulunca şoförle kavgalaştı!" filan diye haberlere maruz bırakıldım.

      O haberi yapanlar hiç demedi onlar masum yada onlar buna mahkum edilmiş, onlara da acıyın onlarda bu ülkenin vatandaşı diye. Bu yüzden geceleri dışarıya çıkmaya bile korkar olmuştum. Aradan yıllar geçti, "ben niye körüm bu konulara?" deyip önce eşcinselleri araştırmaya başladım. Sonra da senin yazılarını keşfettim.

      Bilmiyorum kendi ön yargılarımı ne kadar kırabilirim? Ya da ne kadar daha artırabilirim bilgilerimi ama senin ifadelerini ve yazılarını seviyorum ve zevkle okuyorum.

      Kendine yahşi bak, yakın zamanda da sorularımla yanındayım.

      O da bir blog yazıyor...