İnsan Yakmak da Moda Oldu

Cinayetlerle dolu gerginliği had safhamızda olan ülkemizden bir haber daha geldi! Bir hafta öncesinde facebook'ta kayıp ilanı verilen Hande Kader, bu bir hafta sonrasında Zekeriyaköy'de YAKILARAK(evet yakılarak) öldürüldüğü haberi geliyor. Ülkemizde insanları yakarak öldürmek ilk değil, fakat bu gidişle son da olmayacak

EN SONUNDA: Ben De Varım

A ylardır yazmıyordum farkındayım. Tekrar tekrar özür diliyorum. Fakat iki okul bir de dergi de hayatımın içinde olduğundan(açık konuşayım) AY ZATEN BİRSÜRÜ ŞEY YAZDIM O BİLGİLER ESKİMEZ şeklinde bir rehavet çökmüşlüğü var üzerimde. Bu gönderiyi yazma sebebim size uzun zamandır sürpriz olmasını istediğim bir gelişme konusunda nihayete vardığımı söylemek...

Sonunda Bunu da Yaptılar

D ün neler olmuştu eminim duymuşsunuzdur. İstanbul'dan söz ediyorum. Onur Yürüyüşü 2015'ten söz ediyorum. Belki de küçük çaplı bir direnişe dönüştü de diyebilirim. İlk yıl düzenlendiğinde olduğu gibi polis saldırısıyla karşılaşan yürüyüş, bunca sorunsuz yıldan sonra tekrar bir şok haline büründü. İlkönce polisin hiçkimseye haber vermeden son anda(her zamanki yaptıkları şey) gelip yürüyüş basmalarının gerekçesi neymiş?

Uzun Zaman Oldu

G örüşmeyeli... Değil mi ama? AY hiç beklemezdim kendimden bu kadar uzun bir ara vermiş olmayı. Bu kadar boş bırakmayı... Kafamı kaşıyacak bir vakit buldum hele şükür sonunda ki, şu an okuduğunuz satırları yazabiliyorum(şükürler olsun ki).

Anadolu'nun Bağrından

B ugünkü konuğum Anadolu'nun Doğusundan, Erzurum'dan bana içini döküyor. İlk tanıştığımızda da oldukça samimiyetimiz oluşmuştu, yazıştıkça çok daha kaliteli insanlar olduğumuzu farkettik. Kendisi gelecek nesilleri şekillendirecek bir meslek erbabı(yani meslek erbabı demek doğru oldu mu bilmem, umarım saygısızlık etmemişimdir). Ülkemizde yaşayan herkesin birbiriyle iletişip, temas etmeye o kadar ihtiyacı var ki...

Bir Okuyucu Mektubu

K onuk yazılara kaldığımız yerden devam ediyoruz. Bu sefer ki yazım bir okuyucumdan gelen mektup. Ricası üzerine yayınlıyorum. Konuğumuz Hollanda'da yaşıyor. Biraz bizden biraz kendinden empatiler yapmış. Avrupa'nın nabzı nasıl atıyor? Türkçe karakter düzeltmesi dışında tam olarak Naz'ın ağzından dinleyeceğiz...

Sıkça Sorulan Sorular

Genel olarak transkad.in sitesinde yazanların bir özeti gibi düşünebilirsiniz. Translarla ilgili sorulan en temel sorular, sıkça sorulan sorular. Aklınızdaki travesti, transseksüel sorularını cevaplandırabileceğiniz en hızlı yer. Diğer makalelerimde daha detaylı bilgiler edinmeniz mümkündür.

Artan Trans İntiharları

A caba bu bir artış mıdır, yoksa trans intiharları ve cinayetler daha mı çok basında yer alıyor bilinmez. Fakat gündemimizde daha çok trans intiharlarını görmeye başladık. Peş peşe gelen ve gerçekten beni sancılandıran iki intiharı sizlerle paylaşmak isterim.(Nasıl başladık yıla, yılın ilk yazısına) - Oldukça sinirli hissediyor.

Berrin'in Hayatından

M erhabalar diyecek bir kadın size. Evet, konuk yazarların kelimeleriyle, tüm hızıyla devam ediyorum. Şimdiki konuğumuzun hikayesini şu yazıda(Tıkayın) okudum. Cinsiyet geçişine yeni başlamış bir kadın. Kendisine tüm çabalarımla ulaştım ve sesini çok daha fazla insana haykırsın istedim. O da teklifime olumlu cevap ile geri döndü. Haydi şimdi hepimiz Berrin'in sesine kulak verelim. Haydi kuşum, en güzel sesinle şakı şimdi...

Çağla Akalın

T rans röportajlar tüm hızıyla devam ediyor. Bu sefer ki konuğumu anlatmaya kelimeler yetmez. O bir “her şey”, kesinlikle çok aktif bir hayatı var, sürekli olarak bir proje ya da bir işin içinde(maşallah). İsmini Çağla Şikel, soyadını da Demet Akalın’dan almış bir prenses. Şimdi Çağla’ya merhaba deme zamanı...

Genç Bir Trans Kız

S ize demiştim, birsürü proje ile yeni döneme başlıyorum diye. Hatta bir süre önce konuk yazarlık sistemimi aktif ettiğimi de duyurmuştum. Buyurun misafirim olun demiştim. Hah, işte ilk misafirim karşınızda. Lafı çok uzatmadan sözü kendisine uzatıyorum. Çünkü o da var ve bence onu da dinlemeliyiz.

İhsan Hala

G eçen senelerde duymuştum adını... İhsan Hala, bir belgeseli varmış. Ben de o vesileyle haberdar olmuştum kendisinden. Türkiye'de çekilmiş bir belgesel. Adı HALA(tıkarsanız izleyebilirsiniz, izleyin de bence). Konusu da: "Anne ve babasını kaybettikten sonra doğduğu köye tekrar dönen bir transseksüelin hikayesi" Yani geçen sene haberim oldu da nasıl atlamışım, hayret ediyorum!

T-Der İstanbuldaydı

B ilmeyenler için T-Der Herşey twitter hesabından duyduğum etkinlik ile başladı. Cinsiyet geçiş sürecinin konuşulacağı bir seminer olacaktı. Birkaç il düşünülmüş ve bunlardan biri de İstanbul’du. LGBTİ dernekleri içinde çalışmalarını merak ettiğim için çok da iyi bir fırsat oldu.

İçimden Ağlamak Geliyor

Ç ok şaşırmayın derim. Aslında ben bile sizlerden çok şaşkınım. Beni melankolik ya da depresif, Türk insanının bağımlısı olduğu fakat benim yabancı olduğum bir durum. ACI! İmkansız ya da imkansız zannedilen aşkın ne olduğunu bilirsiniz. 21 yıldır neşeli, enerji bombası beni birden durgunlaştıran ne oldu? Ve neden ben, blogumun duygu temasını 180 derece döndürüp bir şiir yazacağım?

Feminenfobi

Kaynak

Ş aşırmış olabilirsiniz, "bu da nedir?" "Birsürü fobi var bu da yeni mi çıktı allahaşkına?" diye :) Femin-feminen vs. biliyorsunuz varsayıyorum(bilmeyenler için: kadınlık-kadınsılık). Aslında cinsiyetçiliğin de temel taşlarından biri olan bu yaklaşımın üzerine biraz düşünelim istiyorum.

Bülent Ersoy'un LGBTİ Aktivizmi Üzerine

S izlere Bülent Ersoy’u tanıtarak başlamama gerek yok, hepinizin yakından tanıdığı bir isim. Bir diva o. Hem en çok sevilen, hem de nefret söylemlerine en çok kurban giden, ödüllü bir sese sahip sanatçımız. Fakat transseksüel kimliği daha önde, e cinsel devrimini yaşayamamış ülkelerden ne bekliyorsunuz ki? Akıl fikir süreki “ORADA”

Tee Aylar Öncesinde

B ir buluşuverdik, soğuk bir sömestre tatilinde. Dönem arası kaçamağı gibiydi. Normalde bambaşka bir arkadaşın yazması gerekiyor amaa, hahahahaha :D Aklıma geldikçe gülüyorum da susuyorum, neyse. Bu yazıyı da şimdilerde blog yazamıyor olan, bir oğlan... Adeta baldan yapılma bir oğlan var, o yazıyor. Ablasının gülü

Ağzımda Tıkanan Laflar

L af ebeliği yaptığımı düşünüyorsunuz belki de, kimsenin içindeki herşeyi tam olarak söyleyemediği bir Dünya’da yaşıyoruz ya hani… Fakat benim içimdekiler başka. Ağzımda tıkanan, ağzıma tıkılan laflarım var benim. Kutusundan hiç çıkmamış kelimelerim…

Bir Yılın Ardından

B ir yılı atlatamayacağız zannediyoruz hep, değil mi? Blog açarken en kritik zamandır ilk bir yıl. Bu süre içinde yaptıklarınız, yazdıklarınız ve aldığınız geridönüşler neticesinde ya “bir yıl” duvarını aşarsınız, ya da blog çöplüğünde yerinizi alırsınız. Ben de blog yazmaya tam da 1 yıl önce başladım. Aslında çok da kolay olmadı. İsterseniz sizlerle bu bir yıllık macerama bir göz atalım

Temas Ettik Mi(LGBTI Pride 2014)?

Yürüyüş sırasında seyyar satıcıdan alıp yürüyüş ortasında parçalanan düdük.
O derece

B ir LGBTİ onur yürüyüşü yazısı!!! Okumak isteyeceğine eminim :)