Bir Yılın Ardından

B ir yılı atlatamayacağız zannediyoruz hep, değil mi? Blog açarken en kritik zamandır ilk bir yıl. Bu süre içinde yaptıklarınız, yazdıklarınız ve aldığınız geridönüşler neticesinde ya “bir yıl” duvarını aşarsınız, ya da blog çöplüğünde yerinizi alırsınız. Ben de blog yazmaya tam da 1 yıl önce başladım. Aslında çok da kolay olmadı. İsterseniz sizlerle bu bir yıllık macerama bir göz atalım


      Nedir ki bir yıl? Aslında bir günde bile “gün doğmadan” neler doğuyor. O zaman bir yıl ya çok büyük bir cevher, ya da koca bir çöp. İşte bu tamamen o bir yıl içerisinde ne yaptığımıza bağlı. Aslolan tek şey, bir yıl daha yaşlandığımızdır. Fakat elimizde olan kısım, sonraki yaşlanacağımız yıllara ne yatırımlar yapıyoruz? Karı, zararı nedir vesaire…

      İşte ben de sonraki yıllara yaşlanırken, kendime ve tüm okuyucularıma yatırım yapmaya karar verdim. Ve türkçe dilde eşi benzeri olmayan bu “trans blog” u açtım. En büyük sebebim de, bir benzerini daha bulamamamdı(İkinci sebebim ise Kaan’ın bloguna yorum yaparken mail atmış olmam ve kendisinin de aklımdaki acabaları giderecek bir tonda “blog açsana” şeklinde salık vermesiydi). İnsanların trans kadınlar konusunu niş edinmiş bir bloga ihtiyacı olduğunu keşfettim. Yavaş yavaş, örgü örer gibi, ilmek ilmek dokudum temamı. Blog hocalarıyla oldukça iletişime geçerek eksiklerimi kapattım. Zamanla geliştim, çünkü ilk zamanlar blogumu telefonum üzerinden yazıyordum, büyük bir engeldi benim için.

      Sayısız insanlarla tanıştım, kalbi ruhu birbirinden güzeldi hepsinin. Mailler de aldım, soran, sorgulayan. Çünkü insanlar MERAK EDİYORDU! Bu açıdan bir sosyal sorumluluk projesi olduğumu da söyleyebilirim. Şöyle ki LGBTİ ve trans kadın mücadelesini tek koldan yürütmek mümkün değil, büyük bir gizlilik içerisinde bile neler yapabileceğimi sorgulayarak blog yazıp, bizleri hiç duymadığını, iletişime geçmediğini tahmin ettiğim insanlarla iletişime geçtim. Hedefim birden fazla kitlenin beni benimsemesiydi. Oldu mu? Belki diyebilirim, fakat bu kadarının bana yetmeyeceğini de adım gibi biliyorum ve daha fazlasını hedefliyorum. Eğer ki yazdığım blog çok tanınmış, herkesçe gerçekten duyulmuş olursa tek başıma bile toplumun algısını açıp gerçekten kim olduğumuzu gösterebileceğimi düşünüyorum. Yani, öyle kişisel mişisel bir blog değil anlaşıldığı üzere :)

      Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz der atalarımız. Bence de… İsterseniz laf cambazlığımı bir kenara bırakalım ve bir yılda nasıl istatistikler elde etmişim ona bakalım(ben susacağım, rakamlar konuşacak):

• Şöyle bir blog yazısıyla başladım işe! Tam da bir yıl önce
• Bir Yılda Yazdığım Makale Sayısı: 114(bunlardan bir tanesini ise içinde bahsettiğim kişinin ricasını kırmamak suretiyle kaldırmış bulunmaktayım) 
• Blogumu izleyen: 66 kişi +4(RSS Readers) 
• Bugüne Kadar Sayfa Görüntülenme Sayım: 32.100 
• En Çok Okunan İlk 10 Yazım(Sırasıyla): 

1. Emel Aydan(1960 kere)
2. Esprilerle Transfobi(1610 kere)
3. Transseksüellik Nedir?(394 kere)
4. Lazer Epilasyon(332 kere)
5. Kinsey Skalası(313 kere)
6. Femen Türkiye'de(245 kere)
7. LGBTİ hareketin SWOT analizi(241 kere)
8. Cinsiyet Değiştirmiş Aşıklar(233 kere)
9. Bir Zamanlar(230 kere)
10. Cinsiyette Beyan Esastır(215 kere)

• Blogger Profilime Göz Atan: 3534 kişi 
• Günlük Sayfa Görüntülenme Sayısı: 95(min)-200(max)
• Blog Üzerinden bugüne kadar aldığım yorum sayısı: 418(yorumlara cevaplarım da dahildir)
• Ayrıca en çok Türkiye, ABD, Endonezya, Almanya, Rusya, Birleşik Krallık, Azerbaycan, Fransa, Ukrayna, Hollanda ülkelerinde okunmaktayım ve ilgi görmekteyim.

      Yeni hedefime gelecek olursak, ki bunu da sayfa görüntülenme sayılarımla açıklama gereği duyuyorum. Tek başına bir kriter değil fakat bir çok şey ifade ediyor.

      Belirli aylara ait sayfa görüntülenme sayılarını bir tabloda toplayarak yükselen grafiğimi göstermek ve bunun gelecekteki görüntülenmelere nasıl yansıyacağını tahmin etmek istedim. Somut rakamlarla konuşabilmek adına da projeksiyon hesabı yöntemine başvurmak istedim. Sonra farkettim ki aklın yolu bir(tahmin ettiğim rakam çıktı çünkü), eğer aynı tempoda devam edersem ve olağanüstü adımlar atamazsam(mesela çok reytingli bir mecraya reklam vermezsem) blogum bir sonraki Temmuz'a 100binden fazla kez görüntülenmiş olacak. Ve bir o kadar da izleyici+RSS ve yorum sayısında artış olacaktır. İvmenin ise Aralık 2014 ayından sonra artacağını düşünmekteyim. Bir önceki sene Ekim 2013'te ivme artışı vardı.

      Öhömm, neyse bu kadar istatistiki veri yeter, değil mi ama :) Bugüne kadar benimle beraber bu yolda yürüdüğünüz için;

NİCE 1 YILLARA :)