Burası Rusya, burada her şey homofobik, herkes transfobik. |
Peki bunun sonucunda ne mi oluyor? İNTİHAR! Bir trans kadın, çalıştığı şirket tarafından ülkenin yasalarını ihlal etmeyi istememe bahanesi adı altında onu borçlarıyla baş başa bırakıyor. Ve trans bacımız intihar ediyor(haberin detayı için tıklayın). PARDON, devlet elini kana bulamadan cinayet işliyor, dolaylı ve entrikacı yollarla.
Hani iş, en son olimpiyatlara kadar geldi, Putincik dedi ki, LGBT haklarını savunma, propaganda ihtimali yapma olan insanların ülkeye gelmesini istemiyorum(babanın malı ya zaten). Ayrıca propaganda yapımının yasaklanması için elinden geleni ardına koymadı, evet ülkesinde tek gündem, tek kriz bu, hani o kadar sorunsuz ki. Ahahahahhhh. Buna karşılık birkaç ünlü de Rusya'ya gitmeme kararı almıştı ve Wentworth Miller eşcinsel olduğunu açıkladı. (Kesinlikle en politik ve doğru zamanda yaptığı bu açılmadan dolayı kendisini ayrıca takdir ediyorum, daha doğru bir açılma zamanı olamazdı. Bakın eğer ilerde ünlü olur da bir türlü açılamıyorum derseniz böyle fırsat anları kollayın güzellerim :D ahahhhaaaahahha. Putiş al ülkeni başına çal, al bu da sana kapak olsun, senin Rusya'na mı kaldık bee çıkışı)
Gerçekten Dünya'nın insan hakları açısından nereye doğru evrildiğini görmemek ve inadına "ters yönde" vukuatlarda bulunmak, bilemiyorum yani ne kadar akıl karıdır? Fakat neden Rusya? Yani bir ortadoğu ülkesi değil, bir islam ülkesi de değil, insanlara zulüm etsin, öldürsün falan... Jeopolitik olarak açıklayamadım. E avrupa sayılır mı sayılmaz mı tam hatırlamıyorum ama gerçekten bu kadar saçma sapan bir yer mi bu Rusya? LGBT hareketin haricinde, tutuklu yargılanan greenpeace üyeleri gibi de apayrı ve uluslararası bir krize yol açabilecek hataları (da artık bilerek mi bilmeden mi bilemiyoruz, fakat hasta ruhlu bir devlet adamı olduğu kesin) yapmasına zaten ne yazsam az.
Aslında(özellikle de LGBT ile ilgili olan ve yaşanan insandışılıkta) bu durumun bize göstermesi gereken şey açık; Haklar alınabildiği gibi yasaklar da sonradan konabiliyor. İnsan hakları her zaman ileri ve daha iyiye doğru gitmez.(Aynı canlıların evrimi gibi, bazı geri evrimler, eski özelliklerin kaybedilmesi gibi durumlar da yaşanabiliyor. Yani varolan haklarınızı da bir şekilde elinizden alınabiliyor, hakkınızı kaybedebiliyorsunuz) O yüzden LGBT hareketinin hiçbir şekilde tedbiri elden bırakmaması gerekiyor.(Bunca kazanımı bir daha kaybetmek istemeyiz sanırım) Diyelim ki haklarımızı iade aldık? İlk etaptaki her hedefe ulaştık, ya sonra? Diğer hedefleri gözeterek harekete yeni amaçlar katarak devinmesini sağlamalıyız. Oooh deyip koyverip gidip rahatımıza bakarsak bu bize çok pahalıya patlar. Aman valla daha felaket, daha gerileşmiş bir durumda bulabiliriz kendimizi, bugünlerimizi bile arar hale geliveririz, düşünmek bile istemiyorum diğer bütün ihtimalleri! Yani Rusya'dan biz de gerekli nasibimizi almalıyız, orada yaşananlar bize de ders olmalı! İlla başımıza gelmesi gerekmez, değil mi?
Hadi bu not olsun: Putin neden bu kadar eşcinsel düşmanı ve karşıt politikaya bu kadar yatırım yapıp enerjisini harcıyor? Kimin homoseksüelliğinden, kimin transeksüelliğinden kaçıyor? Valla psikanalizin babası freud olsa "Putin kesin gey" derdi.(Ki ben de diyorum, hatta kinsey skalasında 6 falan çıkar, o derece. bkz. kinsey skalası. Kendini kabullenemeişliğin en üst safhasında, gerçekten de başkalarının hayatını mahvedecek derecede homofobi ve makam, mevkii sahibi olması hem çok tehlikeli, hem de içler acısı. Bir ara bizim de Rusya ile aramız iyiydi ama şu Suriye meselelerinden dolayı zıtlaştığımız için Putin kendi zehrinden bizimkine aktaramıyor daha. Üstüne üstlük, tutuklu greenpeace ekibinin arasında Gizem de varken, pardon da ay kankiş nağbeeer diye dedikodu mu yapacak Türkiye ile Rusya?(ha yoook başımızdaki hükümetten beklerim onu da ben, lütfen, hiç şaşırmam!) Ay neyse geri kalanı uçtu gitti aklımdan, öpüyorum hepinizi kendinize iyi bakın.
Not: Evet 29 Ekim de günün anlam ve önemini çok ta belirtmeyen bir konu yazdım fakat bunu asla Atatürk ve Cumhuriyete saygısızlık olarak algılamayın efendim. Hani ben hastalanıp kaçmıyorum en azından törenlerden, kutlamalardan.
0 yorum:
Yorum Gönder