27 Ocak 2014 Pazartesi

Film Eleştiriyoz: Patron Mutlu Son İstiyor


      Ah ah, gün geçmiyor ki, yine Tiffany'e rahat batmasın! Hani uğraşacak işi yok, böyle enerji patlaması yaşamış kafayı yer iken yeni bir seriye daha başlamak istedim. Sizin için izlediğim filmlerden bazı notlar alacağım ve yorumunu yapacağım. Tesadüf eseri izlediğim, izlediklerimden de hatırladıklarımı bir şekilde size, hani biraz da kültür şoku olsun diye anlatacağım. (Evet Allah beni bildiği gibi yapsın tamam.) Dikkat, bazen spoiler içerebilirim. Aman ha, okurken dikkat edin.

      Diğer Hadsizliklerim:




      Annişimle birlikte uzun zaman oldu görüşmeyeli. Bir sürpriz yaptı bana ve akşam vakti kendimizi bir sinemaya attık. Gösterimdeki filmlere bakarken Düğün Dernek, Çılgın Dersane 3 ve bu seçenek arasında kalmıştık. Düğün dernek olayını (ay hiç sevmem oldum olası) direkt olarak eledik. Annem de tamam dedi(tamam oğlum dedi ama bunu belirtme gereği duymuyorum. Lanet). En sonunda Çılgın Dersane 3 filmine karar verdik, biletleri alıyorduk ki Patron’lu olan filmin başrolleri bize çok çekici geldi. Söyleyim; Tolga Çevik ve Ezgi Mola oynuyor. Güç bela da olsa patroncuğuma iki bilet aldık. Ben çılgın dersane’nin önceki filmlerindeki müzikere kopuyordum da. Ben kopunca hareketlerimin haddi hesabı olmuyor, bırakın ifşa olmayı, oradan adam bile kaldırırdım yani :D Kendime engel olayım dedim ve bu yüzden o devam filmini erteledim.



      Spoilersiz bir yorum yazmaya çalışacağım bu sefer. Hayır yapamayacağım, of!


      Tolga’cığım bir senarist rolü oynuyor. Alışmışın dışında gençleşmiş, çok daha sempatik olmuş bir halde izliyoruz onu. Zaten sempatik, kendi tarzı da var ama burada bambaşka ya, cici yani, öyle bir kanka her kıza lazım(cidden yani kanka olarak). İşte bir otele yerleşiyor senaryo yazmak için. Otelin sahibinin kızını görüyor burada,  bir bakışmalar falan. Ondan sonra çocuk ta gidiyor kendi hikayesini yazmaya başlıyor, çünkü aklına gelen bir şey yok. Ki bu komik aşk olayı ne hale geliyor, onu izlemeniz lazım. Ayrıca senaristin patronuna gül gül öldüm ya :D Hem tipine/görünüşüne hem de oynadığı karaktere. Ayyyhh :D


      Bir de otelin sahibinin kızı vs vs. işte, onun sevgilisi de var, ünlü bir dizi oyuncusu rolünde. Yaaa, öhö öhöh hani, yarı-çıplak sahneler, boy-pos açısından çok ilgi çekici sahnesi vardı. Ama karakterin biraz da megolamanlığı üstündeydi maalesef. Aynı zamanda her koşulda kariyerini ve imajını gereğinden fazla önemseyen bir karakterdi. Aynı zamanda senaristle de aralarında bir tanışmışlık varmış önceden, orada da filmde çok kilit sahneler oluşuyor işte, anlatmayacağım kendiniz izleyiverin işte. Bir ara barfiks bile çekiyor o otelde nereden demir bulduysa. Maşallah tabi.


      Haa, ahahahahahahahhh ya bir de Saba Tümer vardı inanabiliyor musunuz? Hem de kendisini oynuyordu. Öyle çok fazla gülmeli sahnesi yoktu açıkçası, bekledim o kadar gülsün diye. Ondan çok seyirciler güldü tabi :D Bazı sahnelere aşırı kopabiliyorsunuz yani. Tam bir komedi-aşk hikayesi olmuş bu. Ve Ersin Korkut hiçbir şekilde beni güldürmediği gibi yine şaşırtmamaya devam ediyor. Hazır konu gülmeye gelmişken.

O Mutlu sonu isteyen patron :)
      Aaaa, ama zaman geçmek bilmedi onu söyleyeyim. Filmin ilk yarısında sanki filmin tamamını izlemiş gibi uzun bir süre geçtiğini zannediyorsunuz, halbuki öyle değil. Ve ikinci yarının ortasından sonraki zaman diliminde de ay yeter artık kız oğlana kavuşmuyor mu? E hadi bitmedi mi falan diyorsunuz. Son sahnelerde film bittikten sonrasına da kaymışlar(yani asıl bitmesi gereken yere), o anları da bize anlatmayı tercih etmişler(sanırım).

      Aslında bu filme gittiğimiz zaman, eyyvah eyvah 3 daha vizyona girmemişti. 1 hafta sonra da ona gideriz değil mi diyerek kikirdeştik aramızda. Onu izlerken çok eğleneceğimizden ve bunu da blogda sizlere yansıtabileceğimden emin olabilirsiniz. Filmlere inanmayın, filmsiz de kalmayın. Hepinizi kucak dolusu sarılmalarımla birlikte öpüyorum.
Sosyal Medyada Paylaşın:    Facebook Twitter Google+ Stumble Digg
 photo geri_zpsvjjlxydp.png  photo ileri_zpsmnpu8fzu.png

2 yorum:

  1. sonuç olarak sevdin mi sevmedin mi anlayamadım yani.. sırf konu anlatmışsın tatlım, senin yorumun nedir, olmuş mu olmamış mı?

    YanıtlaSil
  2. e klasik yani dedim. Ve beni tanıyan/bilen özel insanlar öyle çok ta bayılmadığımı, fakat romantizm dolu sahnelere içimin gittiğini farketmişlerdir(ki sen de farkettin ve çaktırmıyorsun :P)

    YanıtlaSil